Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1942
Karar No: 2015/7417
Karar Tarihi: 17.09.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1942 Esas 2015/7417 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/1942 E.  ,  2015/7417 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü, 152 ada 19 parsel sayılı 3261,22 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 2001 tarihli 5 nolu tapu kaydı uygulanarak bahçeli bir katlı kargir ev ve yığma ahır niteliği ile davacı adına tesbit edilmiştir.
Davacı, dava konusu parseli 30.10.1999 tarihinde tapu tescil işlemleri devam ederken ... ...’den köy satış senedi ile satın aldığını, mahkemenin sonuçlanması sonucu 12.04.2001 tarihinde adına tescil edildiğini, buna rağmen bölgede 2010 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında taşınmazın olması gerekenden daha az olarak tespitinin yapıldığını ileri sürerek, adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu 152 ada 19 nolu taşınmazın tesbit gibi davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ..."ın temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/10/2013 tarih ve ....sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yapılan incelemede, hükme dayanak alınan orman ve fen bilirkişi raporlarına göre, davaya konu yerin, 1967 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, kadastro tesbitinden önce orman kadastrosu yapılarak kesinleşmiş ormanların içerisinde kaldığı sebebiyle, kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeden ve 245 ada 1 parsel numarası verilerek sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
Kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalara bakmak görevi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/4. maddesi hükmünce kadastro mahkemesine ait olmayıp, bu tür uyuşmazlıklara bakmak görevi genel mahkemelere aittir. Somut olayda dava konusu taşınmaz hakkında, kadastro tutanağı düzenlenmediği, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince kesinleşen orman sınırı içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile ada ve parsel numarası verildiği, bu nedenle davaya bakmakta 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olmadığı (H.G.K"nın 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.), görev konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın tüm aşamalarında re"sen gözetilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak, mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de; davacı adına tespit edilen 152 ada 19 nolu parsel dava konusu olmadığı için olağan yollardan kesinleştirilmesini teminen tutanağının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerektiği halde davalı kabul edilerek taraflar açısından kesin hüküm oluşturacak şekilde hükmen sicil oluşturulması da doğru görülmemiştir. "" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 245 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında, kadastro tutanağı düzenlenmediği, 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi gereğince kesinleşen orman sınırı içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile 245 ada 1 parsel numarası verildiği, bu nedenle davaya bakmakta 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olmadığı (H.G.K"nın 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.), anlaşıldığından, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... ... vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1982’de yapılarak kesinleşen 2. madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ... ... yükletilmesine, ...den harç alınmasına yer olmadığına 17/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi