21. Hukuk Dairesi 2015/16835 E. , 2015/22290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaliyle ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı 22/05/1998 tarihinde kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 1.10.2008 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı eski eşi ile anlaşmalı olarak boşanmıştır ve karar 22/05/1998 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 29.06.2010 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı kesilerek, Kurumca, kanunun yürürlüğe girdiği 01/10/2008 tarihinden sonrası ödemeler borç kaydedilmiştir
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
29.06.2010 tarihli Kontrol Raporunda yapılan çevre soruşturmasında davacı ve boşandığı eşinin beraber yaşadıkları bildirilmiş, raporun ekinde yer alan tutanaklarda muhtar ve azanın davacının eski eşi ile resmi olarak boşanmış olsalar da aynı çatı altında beraber yaşadıklarını beyan ettikleri görülmüştür.
.... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/200 Esas ve 2011/212 Karar sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen kişilerin de kolluktaki beyanlarında davacı ile eski eşinin boşandıktan sonra da beraber yaşamaya devam ettikleri yönünde beyanlarda bulundukları görülmüştür.
Tüm bu hususlar ve 29.06.2010 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.