17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16551 Karar No: 2016/12534 Karar Tarihi: 30.11.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/16551 Esas 2016/12534 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen hırsızlık suçuyla ilgili karar temyiz edilmiştir. Eski hale iade talebi reddedilmiştir. Temyizin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede, lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde lehe Yasa'nın belirlenmesi amacıyla verilen uyarlama kararlarının duruşma açılarak verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, duruşma açılmaksızın evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesi.
17. Ceza Dairesi 2016/16551 E. , 2016/12534 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Önceki kararın aynen infazına, eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Eski hale iade koşullarını değerlendirme yetkisinin Yargıtay"a ait olduğu gözetilerek, 24.06.2016 tarihli eski hale iade talebinin reddine ilişkin ek kararın yok hükmünde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede; Hükümlünün yokluğunda evrak üzerinde verilen uyarlama kararında yasa yolunun itiraz olarak gösterildiği, 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesi uyarınca, duruşma açılarak veya dosya üzerinden verilen bütün uyarlama kararlarına yönelik yasa yolunun temyiz yasa yolu ve yapılan itirazları inceleme yetkisinin de Yargıtay’ın ilgili Ceza Dairesine ait olduğu,bu nedenle merciinin yanlış gösterilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; temyizin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7/2. maddesi ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesindeki "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir." şeklindeki düzenleme ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.12.2005 tarih, 2005/3-162-173 ve 11.07.2006 tarih, 2006/5-182/182 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, lehe olan yasanın belirlenmesi herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını, takdir hakkının kullanılmasını gerektiriyorsa veya sonraki yasa ile suçun unsurlarının veya özel hallerinin değiştirilmesi, cezanın tayin ve takdiri ile artırım ve indirim oranlarının belirlenmesi, seçimlik cezalardan birinin tercihi ve seçenek yaptırımların ya da cezanın kişiselleştirilmesini gerektiren hallerde lehe Yasa"nın belirlenmesi amacıyla verilen uyarlama kararlarının duruşma açılarak verilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında, duruşma açılmaksızın evrak üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ...’un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.