23. Hukuk Dairesi 2012/3890 E. , 2012/6968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.04.2012 gün ve 2012/291 Esas, 2012/3123 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken, davalı kooperatif ile imzalanan 04.03.2010 tarihli "Protokol" ile davalı kooperatifte bulunan üç adet payını 725.000,00 TL bedelle davalıya bıraktığını, protokolün 5. maddesinde belirlenen bedelden 10.03.2010 tarihinde ödemesi gereken 150.000,00 TL, 10.04.2010 tarihinde ödenmesi gereken 150.000,00 TL ve 10.05.2010 tarihinde ödenmesi gereken 125.000,00 TL olmak üzere toplam 425.000,00 TL"nin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından başlatılan takibe davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafı temsilen dava dışı kardeşi... ile davalı kooperatif yönetimi arasında 04.03.2010 tarihli protokol imzalandığını, ancak daha sonra yapılan incelemede davacı adına işlem yapılan dava dışı kardeşi..."na davacı tarafından verilen vekaletnamede, davacı adına kooperatif hisselerini devralmak, senet tanzim etmek, senetleri almak gibi hususlarda yetki verilmediğinin anlaşıldığını, durumun..."na şifahen bildirilmesi üzerine davacı tarafından çekilen 05.04.2010 tarihli ihtarnamede, işlemlerin bilgisi dahilinde yapıldığının ve dükkanları devre hazır olduğunun ihtar edildiğini, ancak hem davacı adına hareket eden..."nun yetkisiz oluşu hem de davalı kooperatif genel kurulu tarafından yönetim kuruluna üyelerin hisselerini almak hususunda yetki verilmediği için davacının dayanağı olan protokolün geçersiz olduğunu, davalı kooperatif anasözleşmesinin 13. maddesinin kooperatiften çıkma konusunu düzenlediğini, bu madde uyarınca, hesap süresi sonunda bir ay önce davacının yönetim kuruluna çıkma hususunda başvuruda bulunması gerektiğini, oysa davacının böyle bir başvurusu olmadığını, ayrıca davacının müvekkiline ödemesi gereken aidat, şerefiye, katılım ve kredi borçlarını ödemediği için ihtarnameler çekilerek 18.06.2010 tarihli genel kurul kararı ile davacının üyelikten ihraç edilerek davacı ile imzalanan 04.03.2010 tarihli prokolün iptaline karar verildiğini, bir an için davacının, üyelikten çıktığının kabul edilmesi halinde bile davacının çıkma payının yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabul edilmesinden sonra iade edileceğini savunarak, davanın ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
Mahkemece, ortaklık devir işlemlerinde devreden ortak ile devralan kişi arasındaki devir işlemine, devir protokolüne ve devir bedeline kooperatifin müdahale etmesinin söz konusu olamayacağı, anasözleşme ve Kooperatifler Kanunu"na göre ortaklık payının ortaklık niteliklerini taşıyan kimselere devredilebileceği, somut olayda davacının üç adet ortaklık payının davalı kooperatif tarafından devralınması hususunda, taraflar arasında protokol düzenlenmesinden önce yapılan genel kurullarda yönetim kuruluna yetki verilmediği gibi, protokol tarihinden sonra yapılan 18.06.2010 tarihli genel kurul gündeminin 7. maddesinde protokolün iptaline karar verildiği, adı geçen 04.03.2010 tarihli protokolün, davalı kooperatif yönetim kurulunun Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümleri ile genel kurul kararları ile verilen yetkiler aşılarak imzalanmış olduğundan geçersiz olduğu, davacıya avans niteliğinde ödeme yapılmasının protokole geçerlilik kazandıramayacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 26.04.2012 tarih 2012/291 Esas 2012/3123 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 27.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.