7. Hukuk Dairesi 2015/5509 E. , 2016/6388 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı; 14/04/2009-09/11/2012 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hafta içi ve cumartesi günleri 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, yaz günleri çalışmaların saat 23:00-24:00"e kadar sürdüğünü, pazar günleri ve resmi tatil günlerinde de çalışma yaptığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin bir kısmının kullandırılmadığını, 09/11/2012 tarihinde işyerinden haksız olarak çıkartıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, resmi tatil, yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai ücretleri ile feshin haklı sebebe dayanmaması nedeniyle Borçlar Kanunu"nun 438. md. gereği tazminat alacağını talep etmiştir.
Davalı; davacının, hiçbir haklı sebep göstermeden ve izin almadan uzun bir süre işe gelmediğinden dolayı 09-15/11/2012 tarihlerinde tutanaklar tutulduğunu, Davacı ile yapılan görüşmelerde artık işe gelmeyeceğini, işi kendi isteği ile bıraktığını söylediğini, davacıya iş Kanununun 25/II-g maddesine dayanılarak gönderilen iş aktinin haklı nedenle fesih yazısının tebliğ edildiğini, ancak bu tebliğden sonrada davacının şirkete uğrayarak işe başlamak üzere bir girişimde bulunmadığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, hafta sonunda ve resmi tatil günlerinde çalışmadığını, çalıştığı zamanlarda da ücretinin kendisine ödendiğini, günlük mesai saatlerinin 8 saatten fazla olmadığını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür.
Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde, işçi hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması mümkündür. Hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt yoksa ödenen tutarın dışında hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerekir.
Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir.
Somut olayda; davacı taraf haftanın 6 günü 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, çalışmalarının yaz günlerinde saat 23:00-24:00"e kadar sürdüğünü ayrıca pazar günleri de mesai yaptığını iddia etmiş davalı taraf ise davacının hafta sonunda ve resmi tatil günlerinde çalışmadığını, çalıştığı zamanlarda da ücretinin kendisine ödendiğini savunmuştur. Mahkemece davacının hafta tatili alacağı hüküm altına alınırken 6 aylık çalışma döneminde her ay 3 hafta tatili çalıştığının kabulü ile hesaplama yapan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmiş olup aynı gün Dairemizde temyiz incelemesi yapılan 2015/6269 Esas sayılı emsal dosyada bütün yıl boyunca her ay 2 hafta tatili çalışması yapıldığının kabulü ile hesaplama yapılan bilirkişi raporu ile hüküm kurulmuştur. Aynı işyerinde ve aynı işte çalışan işçilerin farklı çalışma sistemine tabi olamayacağı gözetilerek davacının hafta tatilinde çalışma olgusunun açık bir şekilde ortaya konularak, gerekirse tanıkların yeniden dinlenilmesi suretiyle çıkacak sonuca göre kazanılmış usulü haklarda gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.