18. Ceza Dairesi 2015/13306 E. , 2016/542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş ve Çalışma hürriyetinin ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."nun, hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik yapmış olduğu itirazın, Tekkeköy Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27.06.2012 tarihli ret kararı ile kesinleştiği, bu ret kararının sanığa 10.07.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve bu ret kararına karşı yeni bir itirazın vaki olmadığı anlaşılmakla, incelemenin sanıklar ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmasına karar verilerek, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.10.2006 tarih ve 2005/5-193 – 2006/203 sayılı kararında ayrıntısıyla açıklandığı üzere ve bu doğrultuda istikrar kazanmış uygulamaya göre, bir suçun basit halinin soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olması, nitelikli hallerinin de şikayete tabi olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olan suç türleri, kanun maddelerinde açık olarak belirtildiğinde bu kapsamın dışında kalan suç türlerinin soruşturulması ve kovuşturulmasının kamu adına yapılacağının kabulü zorunludur. Kanun koyucunun iradesinin bu doğrultuda değerlendirilmesi kanun yapım biçimine uygun düşer. Bu bağlamda somut olay irdelendiğinde; sanıkların iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunu birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 117/1. maddesinde yer alan bu suçun basit halinin takibi şikayete bağlı olsa da, anılan kanunun 119/1-c maddesinde yer alan “ suçun birden fazla kişi tarafından birlikte” işlenmesini düzenleyen nitelikli halin bulunması nedeniyle, bu suçun kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı kabul edildiğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmeyerek yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanıkların ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 14.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.