Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3859
Karar No: 2020/12375
Karar Tarihi: 23.09.2020

Rüşvet alma - rüşvet verme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3859 Esas 2020/12375 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/3859 E.  ,  2020/12375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma, rüşvet verme
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ... ve ... haklarında nüfuz ticareti suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK"nın 260/1. maddesine göre rüşvet alma ve rüşvet verme suçlarından açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, temyiz dilekçelerinin içeriklerine göre incelemenin katılanlar vekillerinin sanıklar haklarında verilen beraat ve mahkumiyet, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ... ve ... müdafilerin anılan sanıklar haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    Sanıklar ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde ise;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında verilen hükme ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü çayır, mera ve yem bitkileri biriminde mühendis olarak görev yapan sanık ...’un, tohumculuk birimi görevlilerince yapılan rutin kontroller sonrası tespit edilen mevzuata aykırılık nedeniyle hakkında idari para cezası kesilen firma sahibi sanık ...’e aynı kurumda müdür yardımcısı olan ... ... ile görüştüğünü ve işinin hallolduğunu belirtip 8.000 TL karşılığında para cezasının dayanağını oluşturan tutanakları vererek menfaat temin etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda; 5237 sayılı TCK’nın 6352 sayılı Yasanın 89. maddesi ile değişik 255/1. maddesinde “Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kişinin kamu görevlisi olması halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamındaki tüm deliller ile anlatımlardan, sanık ...’un, kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle eylemi gerçekleştirdiğine yönelik kanıt bulunmadığı, ayrıca görevi kapsamına giren bir işin de olmadığı nazara alındığında, eyleminin aynı Yasanın 158/2. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek sanık ...’in yüklenen suçtan beraatine, sanık ...’un ise anılan suçtan mahkumiyetine karar verilmesi yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek her iki sanığın da yazılı biçimde nüfuz ticareti suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanık ... hakkında TCK"nın 255/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca sadece hapis cezasında artırım yapılması gerekirken adli para cezasında da artırım yapılarak 4 yıl 6 ay hapis ve 150 gün adli para cezası yerine 4 yıl 6 ay hapis ve 225 gün adli para cezası, takdiri indirim yapılırken de 3 yıl 9 ay hapis ve 125 gün adli para cezası yerine 3 yıl 9 ay hapis ve 187 gün adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle sonuç adli para cezasının fazla tayini,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle sanık ... hakkında TCK"nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Nüfuz ticareti suçunun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık ... hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakat ettiği takdirde sanık ...’un kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, sanığın kişilik özellikleri itibarıyla şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile keza tutanaklara yansımış olumsuz bir hali bulunmayan ve hakkında TCK"nın 62. maddesi gereğince takdiri indirim uygulanan, hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında takdiri indirim nedenleriyle çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında, uygulama maddesi olan TCK"nın 50/1-a maddesi hüküm fıkrasında gösterilmeyerek CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde sanık ... hakkında ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine hükmolunması,
    Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı, katılanlar vekilleri ile sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 23/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi