Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/13949
Karar No: 2019/2926
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/13949 Esas 2019/2926 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/13949 E.  ,  2019/2926 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ziynet Ve Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2016/6847 Esas, 2018/14371 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen davalı erkek adına kayıtlı devremülk ve araç bulunduğunu, ayrıca davalı eş tarafından davacının apar topar baba evine götürülüp bırakılması nedeniyle ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynetlerin aynen iadesine, bu mümkün değilse bedeli olan 50.000,00 TL ve edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan 26.500,00 TL alacağın faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 5.585,82 TL araçtan kaynaklı, 5.625,00 TL devremülkten kaynaklı olmak üzere 11.210,82 TL katılma alacağı ve ziynetlerin aynen iadesine mümkün olmaması halinde 50.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, kabul edilen kısım yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2016/6847 Esas, 2018/14371 Karar sayılı ilamı ile ziynetlere yönelik kısım bozulmuştur. Davalı vekili süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, yerinde olmayan ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davalı vekilinin devremülke yönelik itirazlarının incelenmesine gelince;
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad. 236/1). Katılma alacağı Yasa"dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
    Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 sayılı TMK mad. 235/1).
    Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 229. maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir.
    Bu tür uyuşmazlıklarda; öncelikle, davalı eş tarafından 229. maddede sayılan amaç ve doğrultuda kazandırma veya devrin yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmelidir. Mahkemece, karşılıksız kazandırma veya devrin yapıldığının anlaşılması durumunda, söz konusu mal mevcut kabul edilerek yapılan hesaplamada davacı tarafın katılma alacak hakkının olup olmadığı, varsa miktarı saptanarak davalı eşten tahsili yönünde hüküm kurulmalıdır. Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki değeri esas alınır (TMK mad. 235/2).
    Somut olaya gelince; eşler, 25.08.2000 tarihinde evlenmiş, 02.02.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu Hilal Termal"de bulunan devremülkün, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 29.04.2009 tarihinde davalı eş adına satın alındığı anlaşılmıştır. Davalı eşin talebi üzerine devremülkün tapusu 03.06.2010 tarihinde 3. kişi adına çıkarılmıştır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179).
    Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece, tasfiyeye konu devremülkün evlilik birliği içinde satın alınması yeterli kabul edilip devredildiği gözardı edilerek katılma alacağına hükmedildiği, davalı adına satın alınan devremülkün boşanma dava tarihinden yaklaşık iki yıl önce devredildildiği anlaşılmıştır. Mal rejimin sona erdiği tarihte tasfiyeye konu mal mevcut olmadığına göre, TMK"nin 229 maddesine göre eklenecek değerlerin varlığını yani mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devir olduğunu davacının ispatlaması gerekir (TMK mad. 6, HMK mad. 190). Taraf ve tanık beyanları ile toplanan tüm delillere göre, davacı tarafından taşınmazın devir parasının mevcut olduğunun veya davalının diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla devir yaptığının iddia ve ispat edilmediğinin, ayrıca devremülkün değeri dikkate alındığında devir bedelinin evlilik birliği içinde harcanmış olacağının kabulü gerekir. O halde, Mahkemece, davanın devremülk yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, konuya ilişkin temyiz itirazı reddedildiğinden karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 Sayılı HUMK"un 442. maddesi gereğince, davalı vekilinin devremülke yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2016/6847 Esas, 2018/14371 Karar sayılı bozma ilamındaki, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ilişkin bölümünün devremülke yönelik olarak kaldırılmasına, açıklanan sebeplerle Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"unn 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer karar düzeltme taleplerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi