15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/20141 Karar No: 2017/9672 Karar Tarihi: 20.04.2017
Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20141 Esas 2017/9672 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir şirkette çalıştığı sırada, kendisine verilen 2 çeki tahsil etmiş ancak şirkete teslim etmemiş ve çekleri kendisi kullanmıştır. Bu sebeple hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olmuştur. Mahkeme, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası olduğunu belirterek mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmesi gerektiğini ancak böyle bir kararın verilmediğini belirtmiştir. Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesi uyarınca sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten yoksun bırakılmaktan bahsederken, mahkeme tarafından altsoyu dışındaki kişileri kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Kararın sonunda TCK'nın 155/2, 52/2 ve 53. maddelerinden bahsedilerek suçun ayrıntıları açıklanmıştır.
15. Ceza Dairesi 2014/20141 E. , 2017/9672 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK"nın 155/2,52/2,53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılana ait şirkette çalıştığı, kendisine tahsil etmesi için verilen toplam bedeli 8.570,00 TL olan iki adet çeki tahsil etmesine rağmen şirkete teslim etmeyip mal edindiği olayda; tanık beyanlarına göre sanığın daha önce de benzer şekilde ilgili bankalardan çek tahsil ettiği, olay günü de şirkette muhasebeci olarak çalışan tanık ..."ten suça konu çekleri alıp şirketten çıktığı ve bir daha geri gelmediğinin anlaşılması ile çeklerin sanık tarafından tahsil edildiğine dair banka dekontları gözetildiğinde sanığın hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “500 gün” ve “10.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ve ibarelerinin eklenmesi ile 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.