12. Hukuk Dairesi 2020/2088 E. , 2021/4674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun meskeniyet iddiası ile hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli 120.000,00-TL"nin davacı-borçluya ayrılmasına, bakiyenin dosya alacağı için aktarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine, borçlunun istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmazın 130.000,00-TL"den aşağı olmamak üzere satılmasına, fazlanın alacaklıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, ...Mahallesi, 45203 ada 10 parselde kain, 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C. ... Bankası lehine 05/05/2008 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 29/03/2021 tarihli cevabi yazısında ipoteğe konu borcun 19/06/2015 tarihi itibariyle ödenmediğinin bildirildiği görülmektedir.
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “...Türkiye ... Bankası A.Ş."den kullandığı ve kullanacağı krediler nedeni ile doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 128.670,00 YTL...bedel mukabilinde Türkiye ... Bankası A.Ş. lehine ekli şartlar dahilinde 1.derecede yıllık %18 faiz ve F.B.K süre ile ipotek tesis ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcu olduğu anlaşıldığına göre, Bölge Adliye Mahkemesince meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 12.12.2019 tarih ve 2018/1106 E.-2019/2858 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29/04/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.