19. Hukuk Dairesi 2016/17282 E. , 2018/2800 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketin davacıdan faturalar karşılığı 71.099,36-TL. tutarında mal aldığını, fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için ...... 3. İcra Müdürlüğü" nün 2013/1262 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takipten sonra davalının dosya borcuna mahsuben 60.479.34.-TL ödeme yaparak kalan miktar için itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sözleşme çerçevesinde yürütüldüğünü, bu sözleşme hükümlerine göre sipariş edilen ürünlerin sözleşmede belirlenen süre içerisinde teslim edilmesi gerektiğini, sözleşmede geç teslim edilen her gün için satıcının 1.000,00.-TL ceza ödemesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, davacının ürünleri geç teslim etmesinden kaynaklanan 10.620,00 TL’ lik borcuna istinaden fatura düzenlendiğini, kısmi ödeme de düşüldüğünde davalı şirketin davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını belirterek davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu fatura içeriği ürünlerin tesliminin ve kısmi ifanın tarafların kabulünde olduğu, çekişmenin cezai şart ödenip ödenmeyeceği konusunda ortaya çıktığı bu konuda yapılan değerlendirmede, davacı şirketin kapasite verilerine göre 4 gün içinde dava konusu siparişleri tamamlamasının mümkün olmayacağı, dava konusu olayda gecikmeye bağlı olarak istenebilecek "ifayla birlikte istenebilecek cezai şart" kararlaştırıldığı, TBK. m. 179" da açıkça cezanın belirlenen zamanda ifası cezai şarta bağlandığında, alacaklının ifayı çekincesiz olarak kabul ettiği takdirde cezai şartın talep edilemeyeceğinin hükme bağlandığı, olayda davalının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeden ifayı kabul ettiği, bu kapsamda davalının cezai şart talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne ve tartışmaya konu olan cezai şartın talep edilip edilemeyeceği yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı tarafından icra takibine itirazdan sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödeme nedeniyle davacının ödenen bu miktara ilişkin dava açmakta hukuki yararı yoktur. Mahkemece ödeme yapılan miktarla ilgili olarak hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerekirken, davanın tamamının kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
3- TBK"nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüte düşeceğinden, davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilmediğinden işlemiş temerrüt faizine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.