11. Hukuk Dairesi 2017/4948 E. , 2019/2023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/06/2016 tarih ve 2014/487-2016/187 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Neylam İslamoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... içinde ve ... dışında tanınmış ve maruf hale gelmiş “...”, “... oteli”, “... catering”, “... ziyafet servisi”, “... pub”, “... gourmet”, “... pastanesi” vb. markaların sahibi olduğunu, davalının “molti divani” işaretinin 35. sınıfta tescili için başvuru yaptığını, müvekkilinin itirazının ... ..."ce nihai olarak reddedildiğini, başvurunun tescili halinde işaretler arasındaki benzerlik nedeniyle iltibas halinin doğacağını, müvekkilinin tescilli markalarındaki “...” ibaresinin tanınmışlık mertebesine erişmiş olduğunu ayrıca “...” ibaresinin kullanımı bakımından müvekkilinin önceliğinin bulunduğunu ileri sürerek ... kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, markaların benzerliğinden bahsedilemeyeceğini, dava konusu olan işaretin toplu olarak bıraktığı umumi intiba itibariyle davacının markalarına benzemediğini, taraf markalarının aynı firmanın markası gibi algılanacak nitelikte olmadığını ve karıştırılma olasılığının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının markaları ile davalının davaya konu marka başvurusunun işaret bakımından benzer olmadığı, dava konusu 2012/97950 sayılı "molti divani" ibareli başvurusu kapsamındaki 35/06. sınıf hizmetlerin, davacının 2007/41684 sayılı "... Moment ...", 2011/71473 sayılı "... Suites" ve 2005/54545 sayılı "Divanrus" markaları markalarının kapsadığı 35/06. sınıf hizmetlerle aynı/aynı tür olduğu, davacının diğer marka tescillerinin 35/06. alt sınıfındaki hizmetler için tescilli olmamakla birlikte dava konusu markanın 35/06. sınıf hizmetlerin sunumunda satışa arz edeceği belirtilen mallardan bazılarının davacı markaları kapsamındaki mallar olduğu ancak markalar benzer olmadığından 556 sayılı
KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibas bulunmadığı, davacının tanınmışlık iddiasını ispata yönelik kuruma delil sunulmadığı, dosya kapsamında da bu hususta yeterli delil bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu TPMK ... kararının gerekçesinde davacı markasının tanınmış olmadığından değil, 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesinde belirtilen koşulların ortaya çıkmayacağı gerekçesiyle tanınmışlığa dayalı itirazın reddedildiği bu suretle davacının "..." markasının tanınmış marka olduğu kabul edilecek olsa dahi 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde belirtilen halleri ortaya çıkma ihtimalinin bulunmadığı, dosya kapsamında davalının marka başvurusunun doğrudan davacıya karşı kötüniyetli bir girişim olarak nitelendirilebilmesine imkan sağlayan delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava TPMK ... kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu başvuru "molti divani" ibaresinden oluşmaktadır. Başvuruda yer alan "divani" ibaresi de markanın asli unsurlarından olup, aynı şekilde davacının itiraza dayanak seri markalarının asli unsuru da "..." kelimesinden meydana gelmiştir. Bu durumda, işaretler arasında 35. sınıf hizmetlerin ortalama alıcıları nezdinde 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimalini içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu şekilde değerlendirilmesi suretiyle 556 sayılı KHK"nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği halde, mahkemece işaretler arasında benzerlik bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.