Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23826 Esas 2016/1185 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23826
Karar No: 2016/1185
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23826 Esas 2016/1185 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/23826 E.  ,  2016/1185 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun, haczedilen taşınmazın haline münasip evi olduğunu ileri sürerek meskeniyet şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçluya, taşınmazda keşif yapılması için kesin süre verildiği, buna rağmen mahallinde keşif yaptırmadığı, bu nedenle şikayetin kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayet, 6100 Sayılı HMK yürürlükte iken yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK"nun 90. ve 94. maddeleri, mahkemeye ve taraflara belli işlemleri, belli edilen sürelerde yapmaları için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin takdirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin takdirine bırakılan hallerde, yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede, taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder. Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin, hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemler ve ne kadarlık sürede yapılacağı açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi, bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların da açıklanması ve tarafların uyarılması gerekir (HGK"nun 21.09.1983 tarih ve 14/3447-825 sayılı kararı.).
Somut olayda, mahkemece, tensip zaptının 3 nolu bendindeki ara kararı ile taraflara delillerin ibrazı için 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak ne tensip zaptında ne de duruşma tutanaklarında, şikayetçiye keşif giderini yatırmak üzere, yukarıda açıklanan ilkeye uygun şekilde, yatırılması gerekli miktarın açıkça belirtildiği ve kesin süreye uymamanın sonuçlarının da açık olarak gösterildiği bir kesin süre verilmediği görülmektedir. Kesin sürenin, sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekir (Hukuk Genel Kurulu"nun 12.12.2012 tarih, 2012/9-1202-1218 E.- K. sayılı ilamı).
O halde mahkemece, borçluya usulüne uygun şekilde kesin süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



ZA


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.