Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6389
Karar No: 2020/9406
Karar Tarihi: 14.10.2020

Nitelikli hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/6389 Esas 2020/9406 Karar Sayılı İlamı

 

 

(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2020/6389 E.  ,  2020/9406 K.

  •  


"İçtihat Metni"

KANUN YARARINA BOZMA


Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 116/1, 35, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 3 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 10/12/2013 tarihli ve 2012/31 esas, 2013/941 sayılı kararının 15/01/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 17/10/2016 tarihinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle anılan hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b, 116/1, 35, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 3 ay 10 gün hapis cezaları cezalandırılmasına ve hapis cezalarının aynı Kanun"un 50/1-f maddesi gereğince 5 ay ve 1 ay 20 gün süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına yönelik seçenek tedbire çevrilmesine dair Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 28/05/2019 tarihli ve 2019/98 esas, 2019/349 sayılı kararının 04/07/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın ceza infaz kurumunda başka suçtan hükümlü olması nedeniyle seçenek yaptırımın infaz edilemediğinden bahisle değiştirilerek, 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ve 1.000,00 Türk lirası adlî para cezası olarak infazına ilişkin Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 02/09/2019 tarihli ve 2019/98 esas, 2019/349 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 18.03.2020 gün ve 94660652-105-55-17251-2019-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13.05.2020 gün ve 2020/42343 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,

MEZKUR İHBARNAMEDE;

Dosya kapsamına göre, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 10 ay hapis ve 3 ay 10 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun"un 50/1-f maddesi gereğince 5 ay ve 1 ay 20 gün süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, infaz edilmek üzere gönderildiği Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, hükümlünün başka bir suçtan hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunması sebebiyle yaptırımın infazına başlanamadığının İnfaz işlemleri değerlendirme komisyonuna bildirilmesini müteakip, anılan komisyonun Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-c maddesine atıfla denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 02/09/2019 tarihli kararıyla seçenek tedbirin 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ve 1.000,00 Türk lirası adlî para cezası olarak değiştirilmesine karar verilmiş ise de, anılan Mahkemenin 02/09/2019 tarihli ek kararında atıf yaptığı Denetimli serbestlik kararlarının değiştirilmesi, durdurulması veya kaldırılmasını düzenleyen Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-c maddesinin; "Yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale gelmesi....durumunda kanunda
./.
aksine bir düzenleme yoksa, vaka sorumlusunun önerisi üzerine komisyon tarafından ilgili mahkemeden denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talep edilebilir." şeklinde olduğu bu durumda hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararlarının değiştirilmesi, durdurulması veya kaldırılması için sadece yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması yeterli olmayıp aynı zamanda bu hususların denetimli serbestliği imkansız hale getirmesinin de gerektiği, bu itibarla denetimli serbestliğe konu teşkil eden seçenek yaptırımın infazının imkânsız hale gelmesi için anılan seçenek yaptırıma ilişkin mahkûmiyet hükmünün ceza zamanaşımının dolması veya Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-c maddesinde sayılan yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına başlanması veya askere alınması durumlarının seçenek yaptırımın infazına hiç başlanamamasına veya başlandıktan sonra tamamlanamamasına sebep olmasının gerektiği, örneğin; 5275 sayılı Kanun"un 107/16. maddesi uyarınca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlıklı Dördüncü Bölüm, "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı Beşinci Bölüm, "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükümlü bir şahıs hakkında denetimli serbestlik tedbirine hiç başlanamayacağı veya başlandıktan sonra mahkûm olunması halinde tamamlanamayacağı için artık bu tedbirin infazının imkânsız hale geleceği, aynı durumun ilgili Yönetmelikte sayılan engel hallerin seçenek yaptırımın ceza zamanaşımını dolduracak kadar uzun bir süre devam etmesi durumunda da söz konusu olacağı, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi KanunununYürürlük ve Uygulama Şekli hakkında Kanun"un 15/1. maddesinin "Birden fazla mahkumiyeti olan kişi bu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemez." hükmüne amir olduğu nazara alındığında, somut olayda birden fazla mahkûmiyeti bulunan hükümlünün hakkında hükmedilen seçenek yaptırımın infazına başlayamama sebebinin Gebze 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/05/2019 tarihli ve 2019/105 değişik iş sayılı içtima kararı uyarınca 5 yıl 30 ay hapis cezasını infaz etmek üzere 30/04/2019 tarihinde ceza infaz kurumuna girmesinden kaynaklandığı, bu içtima kararına dayanılarak düzenlenen Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/10-370 sayılı müddetnamesine göre 11/08/2024 tarihinde koşullu salıverileceği, 14/10/2026 tarihinde ise bihakkın tahliye edileceği göz önüne alındığında, hükümlünün ceza infaz kurumunda bulunacağı şartla tahliye (11/08/2024) tarihine kadar, seçenek yaptırıma ilişkin diğer cezası açısından 5320 sayılı Kanun"un 15/1. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının işlemeyeceği, bu durumda 11/08/2024 tarihinden sonra seçenek yaptırımın infazına başlanabileceği cihetle anılan seçenek yaptırımın infazının imkânsız hale gelmediği gözetilmeden hükümlü hakkında hükmedilen seçenek yaptırımın Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-c maddesine dayanılarak 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ve 1.000,00 Türk lirası adlî para cezası olacak şekilde değiştirilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 10/12/2013 tarihli ve 2012/31 esas, 2013/941 karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmolunan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın 15/01/2014 tarihinde kesinleştirilmesinden sonra suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç sebebiyle yapılan ihbar üzerine anılan mahkeme kararının açıklanmasına karar verildiği, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına çevrilmesine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, infaz edilmek
./.



üzere gönderildiği Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, hükümlünün başka bir suçtan hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunması sebebiyle yaptırımın infazına başlanamadığının İnfaz işlemleri değerlendirme komisyonuna bildirilmesini müteakip, anılan komisyonun Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-c maddesine atıfla denetimli serbestlik kararının değiştirilmesi, kaldırılması veya uygun olan başka karar verilmesi talebinde bulunulması üzerine, Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 02/09/2019 tarihli kararıyla seçenek tedbirin 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ve 1.000,00 Türk lirası adlî para cezası olarak değiştirilmesine karar verilmiş ise de; dosya kapsamından suça sürüklenen çocuğun yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 10/12/2013 tarihli ve 2012/31 esas, 2013/941 karar sayılı kararının, suça sürüklenen çocuğun yakalama emri üzerine savunması alınırken bildirdiği son adresi yerine doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince 07/01/2014 günü tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuğun MERNİS adresine doğrudan “MERNİS adresi” ibaresi ile çıkarılan ve Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla; Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 10/12/2013 tarihli ve 2012/31 esas, 2013/941 karar sayılı kararının usulüne uygun kesinleşmediği, sonraki işlemlerin hukuken geçersiz olduğu ve açıklanan hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı, anılan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına da karar verilemeyeceği ve sonraki işlemlerin de hukuken geçersiz olup verilen kararların infaz kabiliyetinin bulunmadığı, bu itibarla kesinleşmemiş karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı gözetilerek; Samsun 1. Çocuk Mahkemesinin 10/12/2013 tarihli ve 2012/31 esas, 2013/941 karar sayılı suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmolunan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının suça sürüklenen çocuğun yakalama emri üzerine savunması alınırken bildirdiği son adresine yasa yolu bildirimini içerecek şekilde usulüne uygun olarak tebliği, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde,

7201 sayıı Tebligat Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adresin bilinen en son adres olarak kabul edilerek merci tarafından, tebligata Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilip kararın kesinleşmesi halinde yeniden kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün olup, henüz kesinleşmemiş olan karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi