13. Hukuk Dairesi 2016/24281 E. , 2019/5613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından 2007 yılında açılan dört ayrı ilaç ihalesi nedeniyle, davalı ile sözleşme imzaladığını, ihaleye uygun olarak ilaçları teslim ettiğini, teslim ettiği ilaç bedelinden ödenmeyen 2.297.280,35 Tl ile dava tarihine kadar birikmiş olan 517.666,65 Tl faizin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 118.236,31 TL asıl alacağın, 492.205,05 TL işlemiş faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 27.06.2011 Tarih 2011/2336 Esas 2011/10178 Karar sayılı ilamı ile bilirkişiler tarafından talep edilmeyen faturalara ilişkin de hesaplama yapıldığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; asıl alacak yönünden dava konusuz kaldığından, asıl alacak yönünden davanın reddine, faiz yönünden 27.01.2014 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak 416.745,05 TL faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 03.11.2015 Tarih 2014/40143 Esas 2015/31723 Karar sayılı ilamı ile asıl alacak konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davacının asıl alacağı yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının faize ilişkin davasının kısmen kabulü ile, 27/01/2014 tarihli bilirkişi...tarafından verilen ek rapor esas alınmak üzere 416.745,05.tl faiz alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile ilaç alım-satım sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye uygun olarak ilaçları teslim ettiğini, ilaç bedellerinden ödenmeyen kısımlar ile faizinin tahsili isteminde bulunmuş, davalı davanın reddini savunmuş,dava konusu asıl alacak yargılama sırasında ödendiğinden Mahkemece davacının faize ilişkin davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin 13.2.maddesinde ödemelerin muhasebe kayıtlarına alındıktan sonra 120-180 gün içesinde yapılacağı düzenlenmiş ise de; bu süreler geçtikten sonra davacı tarafından 14/02/2008 tarihinde ... 18. Noterliğinin 9181 ile 9183 yevmiye numaralı muacceliyet ihbarnamelerinin gönderildiği, bu ihbarnamelerin 19/02/2008 tarihinde davalıya tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Söz konusu ihbarnamelerde dava konusu faturaların vadesinin geçtiği ve tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, bu haliyle muacceliyet ihbarnameleri ile davalıya ek süre verildiği bu durumda sözleşmede belirlenen önceki süreden vazgeçilmiş sayılacağından faiz hesabının ihtarname ile belirlenen sürenin sonundan itibaren başlatılması gerekir. Hal böyle olunca, yukarıda zikredilen hususlar kapsamında konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.