Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/42383 Esas 2011/8011 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/42383
Karar No: 2011/8011
Karar Tarihi: 18.04.2011

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/42383 Esas 2011/8011 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çaykara Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hakaret davasında, sanık K.İ.'ye 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 305/1.maddesi gereğince hükmün temyizi mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, sanık H.A.'nın ise delillerin takdiri gereken durumlarda sorgu yapılması ve savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceğine yönelik kararlar göz önünde bulundurularak BOZULMASINA karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun maddeleri:
- 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 305/1. maddesi
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 317. maddesi
2. Ceza Dairesi         2009/42383 E.  ,  2011/8011 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2008/12442
    MAHKEMESİ : Çaykara Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2007
    NUMARASI : 2007/50
    SUÇ : Hakaret

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1-Sanık K.. İ.. hakkında hakaret suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından o yer cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin aynı kanunun 317.maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
    2-Sanık H.. A.. hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik o yer cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilerek, sanığın yargılamanın 28.02.2007 tarihli ilk duruşmasına katıldığı ve avukat huzurunda savunma yapmak istediğini belirttiği, 02.05.2007 tarihli duruşmaya ise avukatıyla birlikte katıldığı halde bu celsede de sanığın sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.