15. Ceza Dairesi 2014/19823 E. , 2017/9643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK"nun 158/1-f, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesinde yer alan "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır..." amir hükmü karşısında, gerekçeli kararın sanık müdafi olduğu anlaşılan Av....yerine sanığa tebliğ edilmesi kanuna aykırı olup, temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek, temyiz isteminin reddine ilişkin 23.06.2014 tarihli ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanık ..."nın şikayetçi ..."nın kimliğine kendi resmini yapıştırmak suretiyle sahte nüfus cüzdanı düzenlediği, bu cüzdanla ....Şubesi"ne başvurarak şikayetçi ... adına ..... nolu çek hesabı açtırdığı ve yine bu bankadan almış olduğu ..... nolu çek yaprağını 01.10.2007 tarih ve 12.700 TL bedelli olarak düzenleyip borcuna karşılık hakkında aynı suçtan ek takipsizlik kararı verilen ,,,,"a verdiği, çekin ciro yoluyla şikayetçi ...’nun eline geçtiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın suçlamamayı kabul etmemesi, çekte cirosu bulunan .....ın alınan beyanında; "suça konu çeki sattığı iskeleler karşılığında sanıktan aldığını" bildirmesi; çekin önceden doğan borç karşılığında verildiğine dair iddia ve delil bulunmaması karşısında; sonuca etkili görülmeyen tebliğnamedeki eksik araştırmaya ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve sanık müdafiinin usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
5237 sayılı Kanun"da gün para cezası sistemi benimsendiğinden, anılan Kanun"un 158/1-son cümle maddesinin uygulanmasında, eğer somut olayda olduğu gibi suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; temel gün para cezasının suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgarî bu miktara yükseltilerek belirlenmesi gerektiği ve bu şekilde belirlenen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20,00-100,00 Türk lirası arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adlî para cezasının belirlenmesi gerekirken; temel cezanın önce 100 gün adli para cezası olarak belirlenip akabinde TCK’nun 52/2 maddesi gereğince 2.000 TL adli para cezasına çevrilerek TCK’nun 158/1-son maddesi gereğince haksız elde olunan menfaatin iki katına çıkartılması ve TCK’nun 62. maddesine göre indirimin adli para cezası üzerinden yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkralarından tamamen çıkartılarak, yerine, “haksız menfaat miktarına göre sanığın 1270 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1058 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek suretiyle netice olarak 21.160 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.