Esas No: 2021/13254
Karar No: 2022/16024
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13254 Esas 2022/16024 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bir nitelikli dolandırıcılık davasında verilen karara ilişkin bir ceza dairesi incelemesi yapılmıştır. Bozmaya uygun olan yargılama ve toplanan deliller göz önüne alınarak, verilen hükümde yasaya aykırılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. Somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirlenmesi gereken temel cezanın alt sınırından uzaklaşıldığı belirtilmiş ve hükümde yeterli gerekçeler göstermediği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığa hüküm olunan adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi ve belirli bir kanun maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlatılmıştır. Kanun maddelerinin açıklandığı bölümde, TCK'nun 61. ve 53. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi gibi maddeler anlatılmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
...
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekilinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
A) 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK'nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca hükümde bu takdirin denetime olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Yasa metinlerdeki ifadelerin tekrarı bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütler somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe yeterli bir gerekçe değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suç tarihi, suç tarihi itibarıyla meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar ve bu araçların elde ediliş biçimleri nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
B)Kabule göre de;
1) Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişiklik gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
2) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yz.İşl.Md. - ...