23. Hukuk Dairesi 2012/4789 E. , 2012/6905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 31.05.2012 gün ve 2012/1941 Esas, 2012/3869 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili asıl davada, müvekkili ile arsa maliki davalılar arasında 16.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, davalıların sözleşme gereğince arsayı boş olarak geç teslim ettiklerini, bunun sonrasında müvekkilinin proje ve rapor işlerinin teminine başladığını, bu arada davalılar tarafından çekilen işe başlanmadığı iddiasıyla sözleşmenin haksız olarak feshedildiğine dair ihbarın 19.11.2005’te tebliğ edildiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında kendisine verilecek daireleri 685.000,00 TL’ye satacağını, imalat için 500.000,00 TL masraf yapacağını, bakiye 185.000,00 TL kâr edeceğini, söz konusu kârdan mahrum kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 15.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talebini ıslah ederek 185.000,00 TL’ye yükseltmiş; bozma ilamından sonra da birleşen davada, 20.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili asıl davada, davacının sözleşme gereğince işe başlamadığını, her hangi bir girişimde bulunmadığı için sözleşmenin haklı feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş; birleşen davada fesih ihbarının tebliğ tarihi itibariyle alacağın beş yıllık zamanaşımına uğradığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen 02.06.2008 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 16.10.2008 tarihinde davalıların sözleşmeyi haksız olarak feshettikleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 35.605,50 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin 15.02.2010 tarihli kararı ile, davacı vekili davaya konu dairelerin toplam bedellerinin 685.000,00 TL olacağını belirterek mahrum kalınan kârın tahsilini istediğinden taleple bağlılık kuralı gereğince o miktar esas alınarak hesap yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiş; bu sefer benimsenen 25.04.2011 tarihli ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada taleple bağlılık ilkesi ve davalıların sözleşmeyi haksız olarak feshettikleri gerekçesiyle, 15.605,50 TL tazminatın davalılardan tahsiline;
birleşen davada da davacının bozma kararından önce alınmış olan ek raporun 03.07.2008 tarihinde tebliğiyle öğrendiği zarar miktarına göre bozma kararı sonrasında birleşen davada talepte bulunduğundan, o tarih ile birleşen dava tarihi arasında beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle, 20.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, temyiz olunan karar, Dairemizin 31.05.2012 tarih ve 2012/1941 Esas-2012/3869 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.