18. Ceza Dairesi 2015/12624 E. , 2016/491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasanın 141/3, CMK’nın 34, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve de herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianamenin, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi kanıtlara hangi nedenle üstünlük tanındığının açık olarak kurulacak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda, sanığın hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması ve hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi gerekir.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunma gibi eylemlerin, bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda ise, sanığın, katılanlar ... ve ..."e çok sayıda mesaj göndermek suretiyle rahatsız ettiği kabul edilmiş ise de, katılan ...’in, sanığın, numarasını bilmediği için kendisini aramadığını ve hiç mesaj atmadığını, yalnız bir defa işyerini aradığını belirtmesi, katılan ... ile sanığın ise birbirlerine karşılıklı olarak mesaj gönderdiklerini ifade etmeleri ve dosya içerisinde yer alan tutanaklardan tarafların birbirlerine farklı tarihlerde birkaç tane mesaj gönderdiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar öğesinin ne şekilde gerçekleştiği ve sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan ve çok sayıda mesaj gönderildiği kabul edilmesine rağmen iletişim kayıtları getirtilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.