3. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2792 Karar No: 2017/13470 Karar Tarihi: 05.10.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2792 Esas 2017/13470 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2016/2792 E. , 2017/13470 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile telefon aboneliği sözleşmesi yaptığını, faturalarını düzenli ödemesine rağmen 30/31 Ağustos 2012 tarihinde hattın servis dışı bırakıldığını, müşteri hizmetlerini defalarca aradığı halde hattın hizmete açılması sağlanamadığı gibi izahat da verilmediğini, beş gün süreyle kurumsal hattının görüşmeye kapalı olması nedeniyle iletişiminin engellendiğini, avukat olması hasebiyle müvekkil ve muhtemel müvekkileri ile görüşme yapamadığını, itibarının zedelendiğini belirterek sebepsiz verilmeyen hizmet nedeniyle 6.000 TL manevi, 1.000 TL maddi olmak üzere toplam 7.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı; abonelik sözleşmesi hükümlerine uygun kurumsal hat olarak davacı tarafından alınan hizmetin, 22/06/2012 son ödeme tarihli 82 TL tutarlı faturanın ödenmemesinden dolayı iptal edildiğini, ödenmeyen borca ilişkin olarak davacının bilgilendirildiğini ve faturalarda ödenmeyen borç bilgilendirmesinin bulunduğunu, daha sonra aktif hale getirilen hattın geçici süreyle kesilmesinde davacının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; avukatlık mesleğini icra eden davacının beş gün süreyle iletişiminin hizmet ayıbı sayılacak nedenle engellendiği bu nedenle manevi tazminata hak kazanıldığı; ancak davacı yan tarafından somut zararının ne olduğuna dair maksada elverişli delil ve belgeler ibraz edilemediğinden bu konuda maddi tazminata hak kazanılmadığı sonucuna varılarak maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 3.000 TL manevi tazminatın dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesinde; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Dava dilekçesinde, aboneliğin mesleki amaçlarla edinilip kullanıldığının bildirildiği, ayrıca dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; aboneliğin avukat olan davacının iş yerine yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan bu açıklamalar ile avukatlık mesleğini ifa eden davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı gözetildiğinde; dava, görevli olmayan tüketici mahkemesinde açılmıştır. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.