Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/600
Karar No: 2020/2296
Karar Tarihi: 25.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2020/600 Esas 2020/2296 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2020/600 E.  ,  2020/2296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    K A R A R
    Davacı vekili, taraflar arasında, davalının ihtiyacı olan teknik destek, veri tabanı ve proje koordinasyon hizmetlerinin, müvekkilinin personeli tarafından yerine getirilmesi konusunda hizmet sözleşmesi düzenlendiğini, süresi henüz sona ermeden sözleşmeyi fesheden davalının, müvekkilinin 8 nolu hak ediş alacağına ilişkin olarak gönderilen toplam 802.611,65 TL tutarlı dört adet faturanın, 544.020,55 TL’lik kısmını ödediğini, bakiye 258.591,10 TL’nin faizi ile birlikte tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmenin davacı tarafından işçilerin işten çıkarılması suretiyle zımnen feshedildiğini, bunun üzerine işçilerin müvekkilince başka şirketlere nakledildiğini, davacı tarafından bu işçilere herhangi bir ihbar ve kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığından, 8 nolu hak ediş alacağından kesintiye gidildiğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde, aylık birim ücretinin nasıl belirleneceğinin düzenlendiği, bu kapsamda brütleştirilmiş ücret içerisinde yer alan kıdem ve ihbar tazminatlarının karşılığı olarak, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin, sözleşmenin feshi ile birlikte iş sahibi davalı şirkete iade edileceğine dair bir hüküm bulunmadığı ve ayrıca, bu ödemelerden davacı yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, bu tazminatlardan davalı iş sahibi şirketin de nihai olarak davacı yüklenici ile birlikte sorumlu olduğu, işçilere ödeme yapmak zorunda kalırsa davacı yükleniciye rucü edebileceği, davacının 8 nolu hak ediş tarihine kadar edimlerini yerine getirdiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu hak edişe ilişkin takibe konu bakiye 258.591,10 TL’nin ödenmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce oy çokluğu ile onanmasına karar verilmiştir.
    Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Dava; hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı iş yerinde çalışan davacı işçileri için ödenen ücret içinde yer alan kıdem ve ihbar tazminatlarının sözleşmenin feshedilmesi sonrası davacı hakedişinden kesilmesi üzerine iadesine ilişkin takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
    İş hukuku mevzuatına göre yüklenici ve işveren işçiye karşı işçilik alacaklarından müteselsilen sorumludurlar. Ancak işçinin yüklenici işçisi olması nedeniyle işçilik alacaklarından hizmet sözleşmesi kapsamında nihai olarak yüklenici sorumludur. Bu bağlamda işçiye işçilik haklarını işveren ödemiş olsa bile sonuç olarak sözleşme kapsamında yükleniciye rücu edebilecektir.
    Dosya kapsamından davacının yüklenicisi olduğu hizmet sözleşmesinin 5. maddesinde hizmet karşılığı davacıya ödenecek bedel içinde işçinin kıdem ve ihbar tazminatının yer aldığı, sözleşme feshedildikten sonra davacı işçilerinin aynı iş yerinde başka bir yüklenici nezdinde çalışmaya başladığı, işçilere kıdem ve ihbar tazminatı adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Sözleşme hükümlerine göre ücret içinde yer alan kıdem ve ihbar tazminatının işçiye ait olduğu, işçiye ödenmediği takdirde sözleşme ilişkisinin sona ermesiyle yüklenicinin bu miktar kadar sebepsiz zenginleşeceği izahtan varestedir.
    İşçiye ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatının sözleşme hükümlerine göre yükleniciye ödenmesi bu ücretin yükleniciye ait olmasından kaynaklanmamakta, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde işçiye ödenmesi amacını taşımaktadır. İşçilere herhangi bir ödeme yapıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda işçiye ödenmek üzere davacıya ödenen ihbar tazminatının; (iş akdi, davacının ihbar tazminatı ödemesini gerektirir şekilde sona ermediğinden) davacı uhdesinde kalmasında hukuki bir sebep kalmamıştır. Bu sebeple davalı tarafından ihbar tazminatının davacı hakedişinden kesilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
    Kıdem tazminatına gelince; yukarıda belirlendiği gibi davacıya ödenen bedelin içinde işçiye ödenecek kıdem tazminatı da vardır. İşçiye ödenecek kıdem tazminatından yüklenici (davacı) ve işveren (davalı) birlikte sorumlu oldukları için işçinin iş akdinin kıdem tazminatını gerektirir şekilde sona ermesi halinde (emeklilik dahil) işçinin kıdem tazminatı davalıdan istenebilecektir. Böyle bir halde işveren (davalı) yükleniciden (davacı) sözleşme kapsamında ödediği kıdem tazminatını talep edebilecektir. Ancak eldeki davada işveren ilerde işçi tarafından istenebilecek kıdem tazminatının davacıda geçen dönemini peşinen davacının hakedişinden kestiği ve dosyadaki beyanlarından ileride artık davacıya rücu etmeyeceğini bildirdiğine göre işçiye ait kıdem tazminatının davacı uhdesinde kalmasında da herhangi bir hukuki sebep kalmamıştır. Davalı kıdem tazminatını davacı hakedişlerinden kesmesi nedeniyle davalı işçiye karşı kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğüne girmiş, işçiye ödeyeceği kıdem tazminatı için rücu davası açma külfetine katlanmama yolunu seçmiştir.
    Kıdem ve ihbar tazminatı karşılığının, davalı tarafından davacıya hakedişinden kesilmesi işleminin yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda hukuka ve sözleşme hükümlerine uygun bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair hükmün zuhulen onanmış olduğu anlaşılmıştır.
    Bu nedenle Bu kez, Dairemizin, 21.11.2019 tarih 2016/8766 Esas, 2019/4843 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına kararın yukarıdaki gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzletme talebinin kabulüne Dairemizin 21.11.2019 tarih 2016/8766 Esas, 2019/4843 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA yukarıdaki gerekçelerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme ve temyiz peşin harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi