17. Hukuk Dairesi 2010/2157 E. , 2010/4489 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ...Ş vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.5.2010 Salı günü davacı ... San. Tic. Ltd.Şti vekili Av. ... ile davalılar Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili Av.... ve T.... A.Ş vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı ... A.Ş den çekilen araç kredisi ile satın alındığını ve kredi sözleşmesi gereğince davalı ...Ş. tarafından kasko sigorta poliçesi düzenlendiğini, davalı banka tarafından peşinat ve ilk taksitin ödendiğini ancak müvekkiline ait mevduat hesabı bulunmasına rağmen diğer prim borçlarının karşılanmadığını, araçta meydana gelen hasar bedelinin sigorta sözleşmesinin feshedildiği belirtilerek sigortalıya ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000,00 TL.sı tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini davalı ... şirketi yönünden 21.600 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacının poliçe prim borçlarını ödemediğini, poliçede yazılı özel şart gereğince ihtara gerek olmaksızın poliçenin fesholduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı banka vekili, kredi sözleşmesi gereğince yapılan kasko sigorta poliçesinin peşinatının ve ilk taksitinin davacının hesabından ödendiğini, diğer taksitlerin ödenmesine ilişkin olarak davacı tarafından verilmiş herhangi bir talimat bulunmadığını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın davalı ...Ş. yönünden kabulü ile; 21.600 TL. tazminatın 14.10.2007 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalı ...Ş.den tahsiline, davalı ... yönünden ,davalının poliçe kapsamında sorumluluğu bulunmadığından hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, TTK.nun 1282 ve 1295/2. maddeleri hükümleri uyarınca peşinatın ve ilk taksitinin ödenmiş olması ile sigorta şirketinin sorumluluğunun başlamış olmasına ve sözleşmenin feshi için davalı ... şirketi tarafından sigortalıya herhangi bir ihtar yapılmamış olup kasko sigorta sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun devam etmesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK.nun 1292. maddesine göre, "sigortalı yada sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur.” Sigorta bedeli bu 5 günlük sürenin geçtiği tarihte muaccel olur. 1268. maddesine göre de, sigorta sözleşmesinden doğan tüm istemler iki yılda zamanaşımına uğrar.
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkiline ait aracın hasarlanması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 6.000,00 TL.hasar bedeli için kısmi dava açmış, ıslah dilekçesiyle dava değerini 21.600,00 TL"ye yükseltmiş, ıslah harcını 11.12.2009 tarihinde yatırmıştır. Davalı ... şirketi vekili, ıslah dilekçesinin kendisine tebliğinden sonra süresinde zamanaşımı def"inde bulunmuş, mahkemece 21.600,00 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Kısmi dava açılmış olması halinde, zamanaşımı yalnızca açılmış olan kısım için kesilir, ıslah dilekçesi ile artırılan miktar için de zaman aşımı süresinin dolmamış olması gerekir.
Somut olayda sigortalı tarafından rizikonun gerçekleşmesini öğrenme tarihi dosya içeriğine göre tam olarak belirlenememiş ise de 13.8.2007 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle sigortalı tarafından sigorta şirketine ihbar Ankara 20 Noterliği’nin 3.10.2007 tarihli ihtarnamesi ile yapılmış olup sigortalının rizikoyu ihtarname tarihinde öğrendiği kabul edilse dahi ıslah edilen miktar yönünden Türk Ticaret Kanunu"nun 1268. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan, ıslah edilen miktar yönünden talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 750.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... şirketine geri verilmesine 11.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.