Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/478
Karar No: 2015/7273

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/478 Esas 2015/7273 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/478 E.  ,  2015/7273 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davacılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2007 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... ilçesi, ... köyü 117 ada 1, 7 ve 10, 121 ada 13, 122 ada 13, 125 ada 3 ve 126 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar, ırsen intikal ve paylaşıma istinaden ... kızı ... tarafından kullanıldıkları, ancak; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/274 Esas sayılı dosyasında davalı oldukları belirtilerek 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca malik haneleri açık olarak tespit edilmişlerdir.
Davacı ...; 17.12.2004 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği beş parça taşınmazın ... kızı ..."e ait olduğunu, ..."in ... Noterliğince düzenlenen 12.11.2000 gün ... sayılı vekâletname ile ..."e satış yetkisi içeren vekâletname verdiğini, vekil "nın da ... Noterliğince düzenlenen 11.12.2000 gün 5782 sayılı vekâletname ile zilyetlik devri ve satış sözleşmesiyle 22 parça taşınmazı kendisine sattığını, ..."in ölümüne kadar taşınmazları kullandığını, ölümünden sonra ..., ... ve ..."in taşınmazlara elattıklarını ileri sürerek elatmalarının önlenmesi istemiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinde 2004/509 Esas sayılı davayı açmıştır.
... Sulh Hukuk Mahkemesi 21.09.2005 gün ve 2004/509 E. - 2005/443 K. sayılı ilâmla davanın kabulüne, fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 26.08.2005 tarihli rapor ve krokide 1, 4 ve 5 rakamları ile işaretlenen taşınmazlara davalı ..."in, 2 numara ile gösterilen taşınmaza davalı ..."in, 3 numara ile işaretlenen taşınmaza davalı ..."nın elatmalarının önlenmesine karar verilmiş; hükmün, davalılardan ... tarafından 1, 4 ve 5 rakamları ile işaretlenen taşınmazlar yönünden temyizi üzerine bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.02.2006 gün ve 2006/118 E. - 2006/688 K. sayılı bozma kararında özetle; “...uyuşmazlığın, taşınmazların öncesinde tarafların anneleri ..."ye mi yoksa babaları ..."ye mi ait olduğu noktasında toplandığından yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, ne şekilde taraflara intikal ettiği, taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tüm mirasçıların katılıp katılmadığı, tarafların annesi ..."e taşınmaz bırakılıp bırakılmadığı, bırakılmış ise davacı tarafa satılıp satılmadığı hususlarının sorulması, tanık anlatımları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, oluşacak sonuca göre temyize konu 1, 4 ve 5 rakamı ile işaretlenen taşınmazlar yönünden hüküm kurulması...“ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 2006/274 Esas sayılı davanın yargılaması sırasında 2007 yılında çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanakları düzenlenerek tutanak asılları kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Kadastro mahkemesince; davacının iddialarını ispatlayamadığı, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların mülkiyetinin zilyetliğin devir ve teslimi ile geçeceği, çekişmeli taşınmazların öncesinde ortak miras bırakan ..."e ait olduğu, onun ölümü üzerine mirasçılarına intikal ettiği, ..."in ölümüne kadar taşınmazların bir bölümünün davacı, bir kesiminin davalılar tarafından kullanıldıkları, tarafların kullanımlarının ..."in ölümüne kadar sürdürülen taksime dayandığı, ..."nin ölümünden sonra taksimin bozulduğu, davalıların kullanımlarının haksız olmadığı, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, ... mirasçıları yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların ..."in, ..."den olma mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 19.11.1949 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazların tutanaklarında taşınmazların ..."e irsen ve taksimen intikal ettiği belirtildiği, tarafların kök murisi ..."in 26.03.1984 tarihinde öldüğü, eşi ..."in ise ..."den sonra 27.02.2003 tarihinde öldüğü, ..."nin ...den olma çocukları ..., ..., ..., ..., kendisinden önce ölen oğlu Yılmaz"dan olma torunları ..., ..., ..., yine kendisinden sonra ölen oğlu davacı ..."in mirasçıları olan dahili davacılar (..., ..., ... ve ...) ile ilk eşi ..."den olma oğlu ..., kendisinden önce ölen ..."den olma oğlu ..."dan olma torunları ... ve ... .. isimli mirasçıları bulunduğu halde mahkemece ..."in; ..., ... ve ... dışındaki tüm mirasçıları davaya dahil edilmeden yokluklarında yargılama yapılıp yazılı şekilde sonuçlandırılmıştır. Yine, çekişmeli taşınmazların sınırında orman ve Hazine arazisi bulunduğu ve taşınmazların malik haneleri açık olduğu halde ... ve Orman Yönetimi davaya dahil edilmeden yokluklarında yargılama yapılıp aleyhlerine hüküm kurulmuştur. Diğer taraftan her ne kadar orman bilirkişiden rapor alınmış ise de dosyada bulunan tahdit haritası ... köyü, ... ve ... mahallelerine ait olup çekişmeli taşınmazların bulunduğu ... köyü, ...mevkiine ilişkin tahdit haritası ve çalışma tutanakları getirtilmediğinden hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporuda denetlenmemektedir. Yine, taşınmazların bulunduğu yöreye ait ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve dava tarihi olan 17.12.2004 tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtilip çekişmeli taşınmazların bulunduğu alanda kullanım sınırlarının bulunup bulunmadığı, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanıldığı yönünde rapor alınmamıştır.
Diğer taraftan ... Sulh Hukuk Mahkemesi 21.09.2005 gün ve 2004/509 E. - 2005/443 K. sayılı ilâmıyla fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen 26.08.2005 tarihli rapor ve krokide 1, 4 ve 5 rakamları ile işaretlenen taşınmazlara davalı ..."in, 2 numara ile gösterilen taşınmaza davalı ..."in, 3 numara ile işaretlenen taşınmaza davalı ..."nın elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan sadece ... tarafından 1, 4 ve 5 rakamları ile işaretlenen taşınmazlar yönünden temyiz üzerine bozulmuş, böylelikle 2 ve 3 rakamlı yerler hakkında verilen karar kesinleşmiştir. 1, 4 ve 5 rakamı ile işaretlenen taşınmazlar yönünden dava devam ederken kadastro tespit çalışması yapılmış olup 1, 4 ve 5 rakamlı yerler hakkındaki dava derdest olduğundan sadece bu taşınmazların malik hanelerinin açık olarak tespit edilmesi gerekirken kadastro tespiti sırasında davalı olmayan 2 ve 3 rakamı ile işaretlenen yerlerinde dava konusu olduğu düşünülerek anılan taşınmazları kapsayan kadastro parsellerininde maddi yanılgıyla malik haneleri açık bırakılmıştır. Kadastro tespit tutanaklarının düzenlendiği tarihte davalı olmayan taşınmazların kadastro işlemlerinin olağan usûllere göre tamamlanmak üzere tutanak asıllarının kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadan yazılı şekilde işlem yapılıp tüm taşınmazlar yönünden esas hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
O halde, öncelikle ..."in davada taraf olmayan ilk ve ikinci eşinden olma mirasçılarına, ... ve ...ne dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, delil ve belgeleri istenmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu yöreye ait orman tahdidine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları ile orijinalinden renkli orman tahdit haritası örneği, ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve dava tarihi olan 17.12.2004 tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde iki orman mühendisi bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı ve ziraat bilirkişi yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.09.2005 gün ve 2004/509 E. - 2005/443 K. sayılı ilâmında hükme dayanak yapılan fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 26.08.2005 tarihli rapor ve krokide 1, 2, 3, 4 ve 5 rakamı ile işaretlenen taşınmazların hangi kadastro parsellerine karşılık geldikleri taşınmaz başında yapılacak keşifte yerel bilirkişi beyanı, tanık anlatımları ve fen bilirkişi raporuyla yöntemine uygun şekilde belirlenmeli, kadastro tespit tutanaklarının düzenlediği tarihte davalı olmayan 2 ve 3 rakamı ile işaretlenen taşınmazlara ilişkin parsellerin kadastro işlemlerinin olağan usûllere göre tamamlanmak üzere tutanak asılları Kadastro Müdürlüğüne gönderilmeli, 1, 4 ve 5 rakamlı yerleri kapsayan parseller yönünden uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli; en eski tarihli ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planları çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, taşınmazlar hâkim tarafından gözlemlenmeli, taşınmazlar üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yerleri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, yalnız büro incelemesi ile değil, uygulama ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili rapor alınmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin olarak tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve ayrıca Devletin hüküm ve tasarrufu altında öncesi ve halen orman sayılmayan, zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, bu kez ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ait 1985-1990"lı yıllara ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, fen, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, dava tarihine kadar geçen zilyetlik süresinin iktisap için yeterli olup olmadığı üzerinde durulmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8-939-1994/176 sayılı kararı), tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile hayatta olan kadastro tesbit bilirkişileri taşınmazlar başında dinlenmeli; taşınmazların kimden kime kaldığı, tüm mirasçıların katılımıyla taksim edilip edilmedikleri, taksim edilmiş ise kim/kimlere kaldığı, çekişmeli yerler ..."e kalmış ise ... tarafından noter satış sözleşmesiyle davacı ..."e satılıp satılmadığı, satıştan sonra taşınmazların ... tarafından kullanılıp kullanılmadıkları yönünde kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; ..."in ölümünden sonra mirasçıları arasındaki taksimin bozulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ancak ..."in, ikinci eşi Veli"den sonra öldüğü, böylelikle mirasının külli halefiyet ilkesi uyarınca ilk ve ikinci eşinden olma mirasçılarına (çocuk ve torunlarına) intikal ettiği, ..."nin ilk eşi ..."den olma mirasçıları (çocukları ve torunları) da bulunduğu halde taşınmazların ..."in sadece Veli "den olma mirasçıları adlarına tesciline yönünde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dahili davacılardan ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/09/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi