Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/4275 Esas 2016/6785 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4275
Karar No: 2016/6785
Karar Tarihi: 25.05.2016

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/4275 Esas 2016/6785 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sahte üretilmiş kredi kartlarını kullanmak suçlarından haklarında mahkumiyet hükümleri kesinleşen sanıklarla birlikte hareket eden sanıkların davasında, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin kabul edilerek hüküm kesinleşmeden infazın durdurulmasına karar verdi. Sanığın suç tarihlerindeki hesap özetlerinin incelenerek haksız menfaat varlığı ve miktarına dair deliller araştırılmadan eksik araştırmaya dayanılarak hüküm kurulduğu belirtildi. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve infazın durdurulması, sanığın tahliyesi için yazı yazılması kararı verildi.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi (tebligatın yokluğunda bilinen en son adrese yapılması gerektiği)
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi (tebligatın usulüne uygun yapılması gerektiği)
- 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi (kararın bozulması halinde infazın durdurulması)
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi (hükmün bozulması halinde sanığın salıverilmesi)

8. Ceza Dairesi 2016/4275 E. , 2016/6785 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:

7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinde de belirtildiği üzere, sanığın yokluğunda verilen kararın, bilinen en son adresine yapılması gerekmekte olup, sanığın 23.04.2013 tarihli celsede yeni adresini bildirdiği, yokluğunda verilen hükmün eski adresine gönderildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesi verdiği tarihin kararı öğrendiği tarih sayılarak eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulü ile yapılan incelemede:

Dairemizin 04.11.2015 tarihli Onama Kararı ile sahte üretilmiş kredi kartlarını kullanmak suçlarından haklarında kurulan mahkumiyet hükümleri kesinleşen sanıklarla birlikte hareket ettiğinden bahisle açılan davada; sanık savunmasında, harcama esnasında diğer sanıklarla birlikte olduğunu, ancak kullanılan kartların kime ait olduğu- nu bilmediğini, suça konu kartları kendisinin veya başkasının kendi menfaatine olarak kullanımının olmadığını belirtmiş, buna ilişkin delillere de dosya kapsamında rast- lanmamıştır.

İlgili bankalardan suç tarihlerindeki ayrıntılı hesap özetlerinin getirtilip incelenerek, sahte oluşturulan kartlarla sanığa sağlanan haksız menfaatin varlığı ve miktarına dair deliller karar yerinde açıklanıp gösterilerek, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), hüküm kesinleşmediğinden infazın durdurulmasına, sanığın bu suçlardan tahliyesine, başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesi için yazı yazılmasına, 25.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.