23. Hukuk Dairesi 2012/4547 E. , 2012/6869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla davalı şirket aleyhine başlattığı ilamsız takibin iflas yolu ile takibe çevrilerek tebliğ edilen ödeme emrine itiraz edilmediği gibi, ödeme de yapılmadığını ileri sürerek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bu davanın açılmasından sonra açtığı iflasın ertelenmesi davasının derdest olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalı şirket aleyhine başlatılan iflas yolu ile takibin kesinleştiği, davalının depo emrine uymadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı aleyhine başlatılan iflas yolu ile adi takibe dayalı iflas istemine ilişkindir.
İflası istenen bir şirket, iflas davası sırasında borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasın ertelenmesini savunma olarak ileri sürülebilir. Bu takdirde de öncelikle iflasın ertelenmesi talebinin incelenmesi, iflasın bu incelemenin sonucunu beklemesi gerekir. (Y. 19. HD.nin 08.11.2007 tarih ve 2007/3853 E, 2007/9760 K; 16.03.2006 tarih ve 1525 E, 2644 K sayılı ilamları bu yöndedir.) İflas erteleme davası devam ederken iflas davası red edilmeyip iflas erteleme yargılamasının sonuçlanması bekletici mesele yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Öte yandan, iflas davası sırasında, iflasın ertelenmesine ilişkin derdest bir dava var ise, o davanın sonucu beklenilmelidir. (Dairemizin 29.09.2011 tarih, 814 E, 708 K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Somut olayda, bu davaya dayanak icra takibi 19.04.2010 tarihinde başlamış, 22.06.2011 tarihinde iflas yoluna çevrilmiş, takibin kesinleşmesi sonrasında 14.09.2011 tarihinde davalının iflasına ilişkin bu dava açılmıştır. Davalı taraf ise, 06.01.2012 tarihinde davalı şirketin iflasının ertelenmesi amacıyla dava açtıklarını savunmuş, mahkemece, 27.03.2012 tarihli oturumda iflas erteleme dosyası getirtilerek incelenip sonucunun beklenmesine dair ara kararı verildikten sonra, bu ara karardan dönülmeksizin 31.05.2012 tarihli oturumda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve HMK’nun bekletici soruna ilişkin 165. maddesi nazara alınarak, davalı şirketin açtığı iflasın ertelenmesi davası sonucu beklenerek, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.