23. Hukuk Dairesi 2012/4315 E. , 2012/6865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve kira tazminatı davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen, birleşen davanın tamamen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili, arsa sahibi olan müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında 17.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre inşaatın ruhsat alındıktan sonra 22 ay içerisinde bitirileceğinin kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin inşaat ruhsatı almadan inşaata başladığını, bu nedenle belediye encümen kararı ile arsa sahiplerinin 25.000,00 TL idari para cezasını ödediklerini, yükleniciye hitaben keşide edilen 03.10.2005 tarihli ihtarname ile sözleşmenin tek yanlı feshedildiğini, 03.03.2006 tarihli ihtar ile davacıların uğradığı 465.000,00 TL zararın istendiğini, davalının tüm bu isteklere uymadığını, 16.03.2006 tarihli ek sözleşme ile asıl sözleşmedeki haklar baki kalmak kaydı ile davalı yükleniciye 30.06.2006 tarihine kadar inşaat ruhsatı alarak 3 ay içerisinde iskan ruhsatının alınması konusunda ek süre verildiğini, davalının tüm bu sürelere uymadığını, sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, bağımsız bölümlerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle sözleşme gereği rayiç kira gelirinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshine, 25.000,00 TL idari para cezasının rücuen tahsiline, şimdilik 7.000,00 TL kira mahrumiyeti tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sözleşmenin feshine ilişkin isteminden vazgeçmiştir. Birleşen davada ise, asıl dava tarihinden bu dava tarihine kadar doğan kira tazminatı alacağı karşılığı, şimdilik 75.000,00 TL’nın temerrüt faiziyle tahsilini istemiş, ıslahla istemini 86.995,00 TL’na çıkartmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacılar adına isabet eden dairelerin üçüncü kişilere satıldığını, inşaatın gecikmesinde kusurunun bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmenin feshine ilişkin istemden vazgeçildiği, yüklenicinin yapı ruhsatı almadan inşaata başlaması nedeniyle, belediye encümenince kesilen ve davacı arsa sahiplerince ödenen 25.000,00 TL idari para cezasının davalı yükleniciden tahsili gerektiği, asıl davada mahrum kalınan kira bedelinin davacı ... hissesi itibariyle 2.625,00 TL, diğer davacı ...
... hissesi itibariyle 1.125,00 TL olduğu ve bu meblağların davalıdan tahsili gerektiği, birleşen davada ise, davacıların talep edebileceği kira mahrumiyeti tazminatı toplamının 75.000,00 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davada; sözleşmenin feshi talebi yönünden hüküm tesisine yer olmadığına, 25.000,00 TL idari para cezası ile 3.750,00 kira mahrumiyeti tazminatının temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen davada ise 75.000,00 TL kira mahrumiyeti tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin asıl davada tüm, birleşen davada aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu olan ve davacı arsa sahiplerine sözleşme gereği verileceği kararlaştırılan 3, 8 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerin birleşen davanın açılmasından önce dava dışı üçüncü şahıslara satıldığı dosya içerisindeki tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davacıların anılan bağımsız bölümleri devrettikleri tarihten sonraki dönem için kira tazminatı isteyemeyecekleri gözetilerek, birleşen davadaki istemin buna göre karara bağlanması gerekirken, bu yönden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin, asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı asıl davaya yönelik onama harcının temyiz edenden alınmasına, birleşen davaya yönelik peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.