Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Temyiz dilekçesinde şoförlük yaparak geçimini sağladığını beyan eden, aylık geliri araştırılmayan, üzerine kayıtlı malvarlığı bulunduğuna dair de delil bulunmayan sanık hakkında, tayin edilen cezanın, “sanığın ekonomik ve sosyal durumuna göre” şeklindeki dosya içeriğine uymayan gerekçe ile günlüğü 40 TL"den paraya çevrilmesi suretiyle fazla ceza tayini, 2- TCK"nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının öngörüldüğü, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan adli para cezasının infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu durumda, TCK"nın 58, 5275 sayılı Kanun"un 106. ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.