20. Hukuk Dairesi 2017/7999 E. , 2019/952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Yönetimi vekili ve ... temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... niteliğiyle ... adına tapuda kayıtlı ... köyü 101 ada 15, 20, 21, 22 ve 65 parsel numaralı taşınmazlarda davacı adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle edinme koşullarının oluştuğunu belirterek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile ... ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 15, 101 ada 22, 101 ada 20, 101 ada 21 ve 101 ada 65 parsel numaralı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, 20. Hukuk Dairesinin 30.10.2014 tarihli ve 2014/5224- 2014/8981 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ‘‘dava konusu taşınmazların kadastro mahkemesi kararıyla ... niteliği kazandığı halde taşınmazların tespit maliki olan ve kadastro mahkemesinde davalı olarak bulunan kişiler ile davacı ... arasında akti ya da irsî bağlantı olup olmadığı, veraset belgesi ya da nüfus kayıtları ile yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanarak kesinleşen kararların davacı yönünden halefiyet yoluyla kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği üzerinde yeteri kadar durulmadığı, ... bilirkişi raporunda taşınmazların 1954 tarihli memleket haritasında yeşil alanda göründüğü, ancak 1952 tarihli hava fotoğrafında açık alanda göründüğünün belirtilmesi nedeniyle taşınmazların niteliği konusunda tereddüt oluştuğu, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve memleket haritalarının incelenmediği, taşınmazların o tarihlerdeki konumu, kullanım durumu ve bitki örtüsü incelenmeden eksik araştırmayla karar verildiği belirtilmiş, dava konusu taşınmazlara ait dosya içinde bulunan ... Kadastro Mahkemesi"nin 2004/47 E. - 2007/81 K., 2004/42 E. - 2004/21 K., 2004/41 E. - 2004/20 K. ve 2004/56 E. - 2005/7 K., sayılı dosyalarında davalı olan kişiler ile davacı ... arasında akti ya da irsi yönden bağlantı olup olmadığı veraset belgesi ya da nüfus kayıtları ile yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanarak, kesinleşen kararların davacı yönünden halefiyet yoluyla kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği üzerinde yeteri kadar durulması ve ayrıca, en eski tarihli ve dava tarihinden 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları incelenip, davacının zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile ... ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 15, 101 ada 22, 101 ada 20, 101 ada 21 ve 101 ada 65 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... Yönetimi ve ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
...)Davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesiyle ilgili yapılan incelemede, gerekçeli kararın davalı ... Yönetimi vekiline 03.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 15 günlük temyiz süresi geçtikten sonra davalı vekili tarafından kararın 11.05.2017 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/... sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı ... temsilcisinin temyiz talebiyle ilgili yapılan incelemede;
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun .... maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiş, kesin hükmün varlığı ve taşınmazların ... niteliğinde olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma konusunda usulüne uygun araştırma yapılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece öncelikle; dava konusu taşınmazlara ait dosya içinde bulunan ... Kadastro Mahkemesinin 2004/47 E. - 2007/81 K., 2004/42 E. - 2004/21 K., 2004/41 E. - 2004/20 K. ve 2004/56 E. - 2005/7 K. sayılı dosyalarında davalı olan kişiler ile davacı ... arasında akti ya da irsi bağlantı olup olmadığı veraset belgesi ya da nüfus kayıtları ile yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanarak, kesinleşen kararların davacı yönünden halefiyet yoluyla kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği üzerinde yeteri kadar durulmalıdır.
Ayrıca, en eski tarihli ve dava tarihinden 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, dava tarihinden 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları ile komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanak ve dayanakları çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E. K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E. K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E. K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapıları, bitki örtüsü ve çevreleri incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca ... içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli, dava tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazların zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı imar ve ihyanın ne zaman tamamlandığı ne kadar süredir tarım alanı olarak kullanıldığı hususunda taş - toprak analizi de yapılmak suretiyle ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Ayrıca, kabule göre de dava konusu 20 parsel numaralı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen bölümünün dere yatağında kaldığı, fen ve ziraat bilirkişi raporunda belirtildiği halde bu bölümün de davacı adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: ...) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Davalı ... temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi.