Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/16717
Karar No: 2016/12294
Karar Tarihi: 28.11.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/16717 Esas 2016/12294 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık suçundan mahkumiyet kararının, infazın durdurulması ve eski hale getirme taleplerinin reddedilmesine ilişkin kararın temyiz edilmesi sonucunda incelendiği belirtilir. Dosyanın Yargıtay Ceza Dairesi'ne gönderilmesi gerektiği ancak gönderilmediği belirtilen kararda, sanığın eski hale getirme talebi konusunda karar verme görevinin Yargıtay'a ait olduğu vurgulanır. Kararda, sanığın son savunmasının alındığı sırada bildirdiği adresinde daha önce geçerli bir tebligat yapılmadığı belirtilir. Ayrıca, TCK'nın 35. maddesine göre tebligat usulüne uygun olarak yapılması gerektiği ve sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilir. Bunların yanı sıra, sanığın mükerrirlik uygulamasına esas alınan cezaların belirtilmemesi ve 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverme tarihine dek sürmesi gerektiği halde infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi durumlarının bozmayı gerektirdiği ifade edilir. Kararda, TCK'nın 35. ve 53. maddelerine dair detaylı açıklamalar yer almaz.
17. Ceza Dairesi         2016/16717 E.  ,  2016/12294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet, infazın durdurulması ve eski hale getirme taleplerinin reddine


    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/11/2010 gün 2011/274-300, 06/12/2008 gün 144-234, 23/09/1974 gün 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 sayılı kararlarında açıkça vurgulandığı üzere temyiz süresinin geçirilmesinden sonra eski hale getirme başvurularını değerlendirme yetkisinin Yargıtay"da olduğu belirtilmiştir.
    Somut olayımıza gelince, sanık ..."un son savunmasının alındığı sırada “... Mah. 1547 ... No:4 .../...” adresinde ikamet ettiğini beyan ettiği, yokluğunda verilen kararın savunmasının alındığı sırada bildirdiği bu adrese tebliğ için gönderildiği, 26.10.2011 tarihinde “muhatabın tanınmadığı” gerekçesiyle iade edildiği, 18.11.2011 tarihinde aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak kararın kesinleştirildiği, sanığın 02.04.2012 tarihli dilekçesiyle “eski hale getirme” talebinde bulunduğu, mahkemece 19.04.2012 tarihli ek kararı ile infazın durdurulmasına yer olmadığına, eski hale getirme talebi yönünden değerlendirilme yapılması için dosyanın ilgili Yargıtay Ceza Dairesi"ne gönderilmesine karar verildiği ancak dosyanın Yargıtay"a gönderilmediği, sanığın 06.06.2016 tarihli dilekçesiyle kararın kendisine ulaşmadığını, temyiz hakkının elinden alındığı beyan ederek yeniden talepte bulunduğu, mahkemece 15.06.2016 tarihli ek kararı ile infazın durdurulması ve eski hale getirme taleplerinin reddine karar verildiği, sanığın bu kararı da yasal süresi içinde temyiz ettiği olayda, anılan Ceza Genel Kurul Kararları ışığında ve 5271 sayılı CMK"nın 42. maddesi uyarınca eski hale getirme istemi konusunda karar verme görevi, bu istemle birlikte temyiz itirazı da yapılmış olduğundan Yargıtay’a ait olduğu gözetilerek, ifnazın durdurulması ve eski hale getirme taleplerinin reddine ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.06.2016 tarihli ek kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Sanık ..."un son savunmasının alındığı sırada “... Mah. 1547 Sokak No:4 ../...” adresinde ikamet ettiğini beyan ettiği, yokluğunda verilen kararın savunmasının alındığı sırada bildirdiği bu adrese tebliğ için gönderildiği, 26.10.2011 tarihinde “muhatabın tanınmadığı” gerekçesiyle iade edildiği, 18.11.2011 tarihinde aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak kararın kesinleştirildiği olayda, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese
    Kanun"un gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olmasının gerektiği, aksi halde 35. maddeye göre tebligat yapılmasının mümkün olmadığı, sanığın son savunmasının alındığı sırada mahkemeye bildirdiği adresinde daha önce yapılmış geçerli bir tebligat bulunmadığı, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun sanık tarafından işlendiğini kabul ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Dosya kapsamına göre kolluk görevlilerinin müdahale etmesi üzerine sanığın kasasına tanker monte edilmiş olan aracını olay yerine bırakarak kaçtığı, aracın petrol boru hattına 25 m. uzaklıkta bulunduğu, tanker içerisindeki toplam 19,720 kg. ham petrolün muhafaza altına alınarak müşteki kuruma iade edildiği ve müşteki kurumun 22.09.2008 tarihli yazısı ile “bu olay nedeniyle herhangi bir ham petrol zayiatı tespit edilemediğini” bildirmesi karşısında, eylem teşebbüs aşamasında kaldığı halde, TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması,
    2-Sanığın mükerrirlik uygulamasına esas alınan ilamda birden fazla ceza olduğu ve en ağır olan cezanın tekerrüre esas alınması gerektiği halde, hangi cezanın 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uygulamasına esas alındığının belirtilmemesi,
    3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun koşullu salıverme tarihine, aynı maddenin diğer haklar ile a, b, d ve e bentlerindeki hak yoksunluğun ise infaz tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi