20. Hukuk Dairesi 2014/10761 E. , 2015/7249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., davalılardan ... ve dahili davalılardan ... vekillleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 29.06.1999 tarihli dilekçe ile; ... 80 sayılı kadastro parselinden ayrılan 261 ve 77 sayılı kadastro parsellerinden ayrılan 1401 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi, üzerindeki yapıların yıkımı ve davalıların elatmalarının önlenmesi istemleriyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 1999/388 Esas sayılı davayı açmıştır. 30.09.2002 tarihli dilekçe ile 261 ve 1401 parsel sayılı taşınmazların tapu maliklerinden ölü olan .... mirasçıları aleyhine aynı yöndeki iddia ve istemlerle ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2002/827 Esas sayılı davayı açmıştır.
Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra asıl davada 261 ve 1401 parsellerin tapu maliklerinden dava tarihinde ölü olan ... aleyhine açılan davanın reddine, asıl davada diğer paydaşların paylarının, birleştirilen davada ... adına kayıtlı payın iptal edilerek 261 sayılı parselin tamamının, 1401 sayılı parselin fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.10.2004 tarihli kroki ve raporda (A) harfi ile işaretlenen 1.700 m2 yüzölçümlü bölümün tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tescillerine, taşınmazlar üzerinde yapı bulunmadığından, beyanlar hanesindeki şahsi hakka ilişkin satım vaadi ve kat karşılığı satım vaadi şerhlerinin tescilinden itibaren 5 yıldan fazla süre geçtiğinden yasa gereği silinmesi gerektiği gerekçesiyle fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiş; hükmün, ... tarafından 1401 sayılı parselin fen bilirkişi tarafından düzenlenen 28.10.2004 tarihli kroki ve raporda (B) harfi ile işaretlenen 6.568,08 m2 yüzölçümlü bölümü yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.05.2008 gün 2008/1949 E. - 2008/6762 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, bu sebeple öncelikle çekişmeli taşınmazlar hakkında ... tarafından açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, var ise eldeki dava ile birleştirilmesi, çekişmeli taşınmazların ölü tapu maliki ... mirasçıları aleyhine dava açılması yönünde ... ne süre verilmesi, dava açılması halinde temyize konu dava ile birleştirilmesi, daha sonra yörede 4785 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 1938 yılında orman kadastrosu yapıldığından yöreye ait eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtilip, kesinleşen tahdit haritasının yöntemince uygulanması, taşınmazın tahdit dışında kalan kesimi yönünden eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanarak 1401 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, oluşacak sonuca göre ilk kararı davalılar temyiz etmediklerinden ... yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra 261 sayılı parsel hakkında daha önce verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 1401 sayılı parsel yönünden asıl davada ... aleyhine açılan davanın reddine, 1401 sayılı parselin orman bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 13.12.2011 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile işaretlenen 1.700 m2 yer ile kırmızı ve yeşil çizgi arasında kalan 209,08 m2 yüzölçümlü bölümün birleştirilerek asıl davada ... dışındaki paydaşların paylarının iptal edilerek birleştirilen davada ise ..."ın payının iptal edilerek orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline ve diğer isteklerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ..., davalılardan ... ve dahili davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ile yıkım ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 04.08.1938 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp 29.11.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece 19.01.2011 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri gözardı edilerek, 54.632,00TL karar ve ilâm harcının ...nden alınmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 7 rakamlı bendinin tamamen çıkarılarak bunun yerine “Karar ve ilâm harcı alınmasına yerolmadığına, bozma öncesinde ...nden alınan harçların istek halinde ...ne iadesine,” ibarelerinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/09/2015 günü oy birliği ile karar verildi.