MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

2007 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 175 ada 7 parsel sayılı 5.102,04 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 19.04.1990 tarih 1 sıra nolu tescil ilâmı yoluyla oluşan tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., 175 ada 7 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece; davalının dayandığı tapu kaydının çekişmeli yeri kapsadığı, dayanak tapu kaydının Hazinenin taraf olduğu tescil ilâmı yoluyla oluşmuş ise de orman araştırması yapılmadığı gibi ... taraf olmadığından yönetimi bağlamayacağı, eski tarihli resmî belgelere göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmü uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, davalının dayandığı tapu kaydı tescil ilâmıyla tesis edilmiş ise de, sözkonusu ilâm, o davada taraf olmayan ...ni bağlamayacağına, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/09/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.