9. Hukuk Dairesi 2021/6125 E. , 2021/10337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 08.30-22.00 saatleri arasında çalıştığını, Cumartesi günleri ise 08:30-17:00 saatleri arasında çalıştığını, ay içinde 1-2 kez Cumartesi çalışmasının saat 21:00-22:00"ye kadar uzadığını, ayda en az iki Pazar çalıştığını, ulusal bayramların tümünde, dini bayramların ise en az iki gününde çalıştığını, ancak bu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini belirterek fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2015/2714 Esas 2015/9586 Karar nolu 21.05.2015 tarihli ilamıyla bordrolar imzasız olsada bordrodaki tahakkukların banka kanalıyla ödenmesi durumunda mahsup yerine tahakkuk bulunan ayların dışlanması gerektiği ve dava türünün ıslah ile değiştirilemeyeceğinden dava ile talep edilen miktarlara dava tarihinden en yüksek banka mevduat faizine, ıslah ile talep edilen miktarlara da ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olup Mahkemece, imzasız bordrolarda banka kanalıyla ödeme yapılmışsa mahsup yapılmasının Yargıtay kararlarına uygun olduğu ve ıslah ile dava türünün değiştirilebileceği gerekçeleriyle bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme üzerine Hukuk Genel Kuruluna gönderilen dosyada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/(7)9-1812 esas, 2021/185 karar 02.03.2021 tarihli ilamı ile; davacının imzası bulunmayan bordrolarda belirtilen fazla çalışma ücreti tahakkuk miktarlarının banka kanalıyla davacıya ödendiği davalı işveren tarafından ispatlandığından ödenen miktarların, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağı tutarından mahsup edilmesi gerektiği hâl böyle olunca direnme kararının bu yönden yerinde olduğu ancak hüküm altına alınan bu alacak miktarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından, bu hususta inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği, ayrıca Mahkeme ve Özel Daire arasında eldeki davanın, kısmi dava olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, ıslah dilekçesi ile davanın türünün değiştirilmesi mümkün olmadığı diğer taraftan, davacı vekilinin, dava dilekçesinde dava konusu alacaklara mevduat faizi yürütülmesini, ıslah dilekçesi ile ıslah edilen alacak miktarlarına yasal faiz uygulanmasını açıkça ifade ederek talepte bulunduğu halde Mahkemece talep aşılarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine dair ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle değişik gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının imzası bulunmayan bordrolarda belirtilen fazla çalışma ücreti tahakkuk miktarlarının banka kanalıyla davacıya ödendiği davalı işveren tarafından ispatlandığından ödenen miktarların, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağı tutarından mahsup edilmesinin yerinde olduğu ve hükmedilen miktarda sorun bulunmadığı anlaşıldığından davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Dosya içeriğine göre; davacı vekilinin, dava dilekçesinde dava konusu alacaklara en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesini, ıslah dilekçesi ile de ıslah edilen alacak miktarlarına yasal faiz uygulanmasını açıkça ifade ederek talepte bulunduğu halde Mahkemece talep aşılarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine dair ıslah dilekçesiyle artırılan miktarlar için ıslah tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak kaydıyla yasal faize hükmedilmesi gerektiği halde dava ve ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalı bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç: Mahkemece kurulan hükmün;
6.685,83 TL fazla çalışma ücretinin 3.100,00 TL"sine dava tarihinden en yüksek banka mevduat faizi, geriye kalan kısmına ıslah harç tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile birlikte,
3.711,75 TL hafta tatili ücretinin 100,00 TL"sine dava tarihinden en yüksek banka mevduat faizi, geriye kalan kısmına ıslah harç tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile birlikte,
817,79 TL Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücretinin 100,00 TL"sine dava, dava tarihinden en yüksek banka mevduat faizi, geriye kalan kısmına ıslah harç tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiz oranını aşmamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine. şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.