Esas No: 2021/647
Karar No: 2022/2769
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/647 Esas 2022/2769 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, \"e-şekil\" unsurlu ve tescilli markanın sahibi olduğunu ve bu markanın ayrıca tanınmış olduğunu iddia ederek davalı şirketin aynı emtia sınıfındaki \"e-şekil\" unsurlu ibareyi tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu belirtmiştir. Yapılan duruşmada, harf markalarının ayırt edicilik düzeyleri düşük olacağından, başkalarının da aynı harfi değişik renk ve şekil unsurları ile marka olarak tescil ettirmeleri mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar temyiz edilmiş ancak davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiştir. 556 sayılı KHK'nin 5, 7/1-a-c-d maddeleri uyarınca, alfabede sınırlı sayıda bulunan harflerin marka olarak tescili kimsenin tekeline bırakılamayacağı, tüm harf markalarının ayırt edicilik düzeyleri düşük olduğundan mutlak tescil engeline tabi olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, tescilden önce yoğun kullanım ve tanıtım sonucu tek harfin ayırt edici kılınması ve marka olarak tescili mümkün olduğu, ancak yalın halde tescilinin mümkün olmadığı savunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06.02.2020 tarih ve 2019/377 E. - 2020/29 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “e-şekil” unsurlu ve tescilli markasının sahibi olduğunu, bu markanın ayrıca tanınmış olduğunu, ayrıca “e eczacıbaşı-şekil” “e eczacıbaşı güvendesiniz-şekil” unsurlu markalarının da bulunduğunu, davalı şirketin ufak detay ilavelerle müvekkilinin şekil markasının benzeri olan aynı emtia sınıfındaki “e-şekil” unsurlu ibareyi tescil ettirmek için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin itirazının davalı kurumun 2013-M-6009 sayılı kararı ile reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescilli “e-şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, davalı başvurusunda yer alan ibarenin yeşil renkle yazıldığını, ibarenin sol tarafında iki tane yeşil yaprağa yer verildiğini, davacının markasının ise sarı ve kırmızı renklerin karışımı ile yazıldığını, davacının markasındaki ibarenin “e” harfi şeklinde iken davacının markalarındaki ibare için “e” harfi denemeyeceğini, davacının markalarındaki ibare kare ve yuvarlak içine alındığını ve Eczacıbaşı ve Eczacıbaşı güvendesiniz ifadelerinin eklendiğini, söz konusu markalar açısından ayırt edici unsurların tespitinde markaların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, davacının tanınmışlığa ilişkin iddialarının ise farklı mal ve hizmet sınıfları için geçerli olabilmesi için “markaların haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyebileceği” hallerinden en az birinin mevcut olması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, ibarelerin farklılaştığını, “e” harfinin kimsenin tekeline verilemeyeceğini, alfabenin bir harfinin sadece davacı adına tekel olarak verilmesinin marka hukukuna uygun olmayacağını, TPMK sicilinde “e” harfine havi birçok marka olduğunu, tanınmışlığında ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; 556 sayılı KHK’nın 5, 7/1-a-c-d maddeleri uyarınca, alfabede sınırlı sayıda bulunan harflerin marka olarak tescili kimsenin tekeline bırakılamayacağı, tek başına soyut bir harften oluşan marka başvuruları, KHK’nın 7/1-a ve 5. maddeleri uyarınca ortalama tüketici kitlesinde marka algısı oluşturmayacak ve bu sebeple de mutlak tescil engeline tabi olacak işaretlerden olduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/son maddesi uyarınca, tescilden önce yoğun kullanım ve tanıtım sonucu tek harfin ayırt edici kılınması ve marka olarak tescili mümkün olduğu gibi, yalın halde tescili mümkün olmayan harflerin bir takım renk ve şekil unsurları ile birlikte de marka olarak tescili mümkün olduğu ancak bu halde dahi, harf markalarının ayırt edicilik düzeyleri düşük olacağından, başkalarının da aynı harfi değişik renk ve şekil unsurları ile marka olarak tescil ettirmeleri mümkün olduğu, SARI-KIRMIZI-BEYAZ renk ve özgün kaligrafi kombinasyonundan oluşan “e” harfi davacı adına önceden 1-45. sınıflar yönünden 2005/07023 sayılı marka olarak tescilli ise de davalının başvuru markasının da, yeşil renkli küçük “e” harfi ve bu harfin bir uzantısı olarak “YEŞİL YAPRAK” şeklinden oluştuğu anlaşılmış, taraf markalarının tamamen farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 19,30 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.