Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2348 Esas 2017/13405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2348
Karar No: 2017/13405
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2348 Esas 2017/13405 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2348 E.  ,  2017/13405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; elektrik abonesi olan davalının, tüketim borcundan dolayı hakkında başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; tüketimden asıl sorumlu kişinin dava dışı ... isimli şahıs olduğunu, fiilen tüketmediği elektrik borcundan sorumlu tutulamayacağını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için gerekli belgeleri ibraz edemeyen davacı tarafça davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 3. maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımı verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    Somut olayda; takibe ve davaya konu borcun, davacı (satıcı) ile davalı (tüketici) arasında imzalanmış olan mesken elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklandığı, bu itibarla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı Kanunun 23. maddesinde; bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
    Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme sıfatıyla işin esası hakkında hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma nedenine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.