Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/779 Esas 2021/1761 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/779
Karar No: 2021/1761
Karar Tarihi: 24.11.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/779 Esas 2021/1761 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, asıl işveren ve alt işveren ilişkisi kapsamında davalı şirket tarafından çalıştırılan işçilere ödenen işçilik alacağıyla ilgilidir. Davacı, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Hukuk mahkemesi asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne ve fazlaya dair talebin reddine karar vermiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi, davacının asıl işveren, davalının alt işveren olduğu ve davacının, davalı alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu belirtmiştir. Tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun kararın onaylanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: İş Kanunu.
6. Hukuk Dairesi         2021/779 E.  ,  2021/1761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesii.

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl ve birleşen dava, asıl işveren-alt işveren ilişkisi kapsamında davalı şirket çalışanı işçilere ödenen işçilik alacağının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı, hizmet alım ihalelerinin davalı tarafından üstlenildiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve eki niteliğindeki şartnamelere göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının asıl davada 16.464,01 TL, birleşen dosya için 41.654,29 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçiye ödenen bu tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir.
    Mahkemece asıl davanın 1.335,94 TL üzerinden kısmen kabulüne, birleşen davanın 4.619,59 TL üzerinden kabulüne ve fazlaya dair talebin reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 10.11.2017 T. ve 2017/1072 E., 2017/1446 K. sayılı ilamı ile “davacının asıl işveren davalının alt işveren olduğu, davacının, davalı alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde işçilerin iş akitlerinden doğacak tazminattan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla işçinin çalıştığı dönem, yarı yarıya sorumluluk hususu ve tarafların tacir olmaması dikkate alındığında mahkemece verilen kararın yerinde olduğu” gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
    İşbu karara karşı asıl ve birleşen taraf vekillerinin süresinde temyiz kanun yoluna başvurdukları görülmüştür.
    Her ne kadar ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin gerekçesinde taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde hüküm bulunmaması nedeniyle ödenen bedelden davacı-asıl işveren ile davalı-alt işverenin yarı yarıya sorumlu olunduğuna ilişkin cümle sarfedilmişse de dava dışı işçilerin davalının nezdinde çalıştığı sürenin tamamından sorumlu olduğuna dair, yerel mahkeme kararına karşı istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmekle, sonucu itibariyle doğru olan kararda bu husus eleştirilmekle yetinilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 24.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.