Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10977 Esas 2016/6478 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10977
Karar No: 2016/6478
Karar Tarihi: 24.05.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10977 Esas 2016/6478 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların gerçekte çalışmadıkları halde diğer sanıkların işyerinde çalışıyorlarmış gibi gösterilerek gerçeğe aykırı işe giriş bildirgesi tanzim etmek ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunmuştur. Ancak, işyerlerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş olması, verilen işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, sigorta primlerinin ödenmese bile ilgili kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması ve zararın da ödendiği gerekçeleriyle verilen beraat kararlarına itiraz edilememiştir. Bu nedenle, mahkeme sanıklara suçlamaların kanıtlanmadığına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun nitelikli dolandırıcılık suçu ile ilgili 158. maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili 204. maddesi

23. Ceza Dairesi 2015/10977 E. , 2016/6478 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ...’in gerçekte çalışmadıkları halde diğer sanıkların işyerinde çalışıyorlarmış gibi gösterilerek gerçeğe aykırı işe giriş bildirgesi tanzim etmek ve katılan kurumu zarara uğratmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;
İddiaya konu işyerlerinin idare ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na verilmiş bulunan işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, sigorta primlerinin ödenmese bile ilgili kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması ve zararın da ödendiği hususları nazara alındığında, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince kastın tespit edilemediği ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleriyle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.