Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12734
Karar No: 2013/633

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/12734 Esas 2013/633 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazaanın giderilmesi, zararın tazmini, eski hale getirme ve çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteklerini içermektedir. Yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporu alınmadığı, davacının zararının niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması gerektiği açıklanmıştır. Mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret edilerek, taşınmaz malikleri komşularına zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlüdür. Mahkemenin, uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınmadan yazılı şekilde karar vermesi isabetsizdir. Kabulüyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 683. ve 737. maddeleri, 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2012/12734 E.  ,  2013/633 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : CİDE SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/02/2012
    NUMARASI : 2010/281-2012/117

    Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, zararın tazmini, eski hale getirme  davası sonunda yerel mahkemece davanın  reddine ilişkin olarak verilen karar davacı  tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi ... raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazaanın giderilmesi, zararın tazmini, yıkım, eski hale getirme  isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece;davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 239 ada, 1 parsel sayılı, davalının ise komşu 2 parsel sayılı taşınmazda kayıt maliki olduğu, davalının davacının parseline sınır teşkil edecek şekilde cephe boyunca ördüğü duvarın taşkın olmadığı keşfen saptanmak ve bu olgu benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve taşkın muhdesatın yıkımı isteği bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine
    Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince;
    Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacının elatmanın önlenmesi, yıkım isteği yanısıra bahçesine su akıtılarak oluşan su birikintisi nedeniyle toprak kaybına neden olunduğu ve  meyve ağaçlarının köklerine zarar verildiğini ileri sürerek komşuluk hukukuna da dayanarak taşınmazının korunması için gerekli önlemlerin alınmasını da istediği açıktır.
    Ne var ki; mahkemece yapılan uygulama sonucu hükme esas almaya elverişli ve denetime uygun bilirkişi raporu alınmadığı, davacının "su birikintisinin toprak kaymasına neden olduğu ve meyve ağaçlarının köklerine zarar verdiği" iddialarının üzerinde durulmadığı, ne tür önlemlerin alınması gerektiğinin belirlenmediği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
    O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır. 
    Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
    Hal böyle olunca; mahallinde konunun uzmanı üç kişiden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda davalının su akıntısına neden olup-olmadığının, davacının bir zararının doğup doğmadığının özellikle akıntının toprak kaybına ve meyve ağaçlarının köklerine zarar verip-vermediğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması ve alınacak önlemlerin belirlenmesi  gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  23.01.2013  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi