2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/39195 Karar No: 2011/7601 Karar Tarihi: 12.04.2011
Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/39195 Esas 2011/7601 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Uzunköprü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir mahkeme davasında, sanık elektrik hırsızlığı suçlamasıyla yargılandı. Ancak daha önce de kasıtlı bir suçtan mahkum olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemediği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın adli sicil kaydında bulunan bir ilamın tekerrüre esas olması gerektiği, ancak bu hususun göz ardı edildiği belirtilmiştir. Mahkeme ayrıca, sanığın yargılama sürecinde gösterdiği etkin pişmanlık nedeniyle tayin olunan cezanın indirilmesi gerektiğini de belirtmiştir. Bu kararda, 5271 Sayılı CMK’nın 231/6.maddesinin (a) bendi, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/1.madde ve fıkrasının (a) bendi, 50. maddesi, 53/1. maddesi, 58. maddesi ve 168/1. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
2. Ceza Dairesi 2009/39195 E. , 2011/7601 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 6 - 2006/312408 MAHKEMESİ : Uzunköprü Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 06/07/2006 NUMARASI : 2006/275 SUÇ : Elektrik hırsızlığı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 Sayılı CMK’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın adli sicil kaydında bulunan Uzunköprü Asliye Ceza Mahkemesinin 08.07.2003 tarih ve 119-263 sayılı ilamının tekerrüre esas olduğu ve 5237 Sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanık hakkında hapis cezasına hükmedildiği halde 5237 Sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci fıkrasında yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de 5237 Sayılı TCK"nın 53/1. maddesine göre anılan madde ve fıkrada belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmanın kasten işlenmiş suçtan dolayı verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olması nedeniyle; infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Katılan kurumun 04.04.2006 tarihli yazısında kaçak kullanım bedelinin 31.10.2005 tarihinde taksitlendirildiği ve tarih belirtilmeden taksitlerin ödendiğinin bildirilmesi karşısında; katılan kurumdan kamu davası açılmadan önce ödenen toplam taksit miktarı sorularak, bilirkişi tarafından 307,57 TL olarak hesaplanan kaçak kullanım bedelini karşıladığının tespiti halinde, sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 168/1. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırmayla, katılan kurum tarafından hesaplanan kaçak kullanım bedelinin tamamının kamu davası açıldıktan sonra ödendiği gerekçesiyle etkin pişmanlık nedeniyle TCK’nın 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Sanık müdafiinin 10.05.2006 havale tarihli dilekçesindeki "hapis cezasının paraya çevrilip ertelenmesi, lehe tüm maddelerin uygulanması" talebinin, 5237 sayılı TCK"nın 50.maddesinde düzenlenen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini ve TCK"nın 62.maddesini de kapsamına rağmen bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Sanığın sabıkasına konu ilamların adli para cezasına ilişkin olması ve kasıtlı bir suçtan üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması karşısında; 5237 Sayılı TCK"nın 51/1.madde ve fıkrasının (a) bendine göre, tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezanın 5237 Sayılı TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken; "sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını" içerir yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.