15. Hukuk Dairesi 2020/2026 E. , 2020/2771 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. İhbar olunan şirket yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı yüklenici ... İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin yükleniminde olan engelliler bakım ve rehabilitasyon binası inşaatı işinin bir kısmını müvekkilinin gerçekleştirdiğini, hakedişleri ve faturaları düzenlemesine rağmen iş sahibi davalı vakfın ödeme yapmadığını, iş bedeli alacağının tahsili için davalı vakfa ve dava dışı yükleniciye karşı icra takibine giriştiğini, davalının takibe yaptığı haksız itirazın iptâlini, takibin devamını, icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını, hakedişlerin usulüne uygun olmayıp, talebin sözleşmeye aykırı ve fahiş olduğunu, dava dışı firmaların bağışlarının iş bedelinden düşülmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar ve dava dışı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında düzenlenen 09.08.2011 tarihli sözleşme ile idari bina ve bakım ünitesi inşaatı işinin yapımı kararlaştırılmıştır. Davacı taşeron, davalı iş sahibi, dava dışı şirket ise yüklenicidir. Dava dışı yüklenici şirketin yüklendiği ...’nın idari bina ve bakım ünitesi yapımı işinin bir kısmının sözleşmenin tarafı olan davacı tarafından gerçekleştirilip tamamlanmadığı davacının dava dilekçesinden anlaşıldığı gibi, davalının da davacı ve dava dışı ... İnş. Tic. Ltd. Şti’nin eksik bıraktığı bir kısım iş ve imalâtları dava dışı yüklenici ve taşeronlara tamamlattığı anlaşılmaktadır. Bu halde davacının hak ettiği iş bedelinin gerçekleştirdiği imalâtların tespit edilerek sözleşme fiyatlarına göre hesaplanması gerekir. Mahkemece davacının sunduğu hakedişlere göre ve mahallinde inceleme yapılmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek dava kabul edilmiş ise de; dayanak hakedişlerde davalı iş sahibinin ya da şantiye sorumlularının imzası bulunmayıp tek başına davalıyı bağlayıcı olmadığından sadece bu hakedişlere göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; davalının savunmasında belirttiği delil tespit ve dava dosyaları da getirtilip yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu marifeti ile mahallinde keşif de yapılarak, davacının sözleşme konusu iş nedeni ile gerçekleştirdiği imalâtları tespit dosyaları ve dava dosyalarındaki belirlemeler ve kesinleşen olgulara göre tespit edip, bu imalâtların sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatları üzerinden hesaplanacak bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davalı iş sahibinin dava dışı ikinci yüklenici Başoğlu İtimat ... Ltd. Şti.’ne yazdığı 09.02.2013 tarihli ve 133/792 sayılı yazıda kabul ettiği miktardan az olmamak koşuluyla hakedilip ödenmeyen iş bedeli ile ilgili sonucuna uygun karar vermekten ibaret olmalıdır.
Bu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.