23. Hukuk Dairesi 2019/1044 E. , 2020/2288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile 01.01.2009-31.12.2010 tarihleri arasını kapsayan temizlik hizmet alım sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin yapılmasından sonra daha önce davalı işyerinde çalışan işçileri çalıştırmaya devam ettiğini, davalının uyarısı üzerine 40 yaşın üzerindeki işçilerin iş akdini feshetmek zorunda kaldığını, bu işçilerin işe iade davalarını kazanmaları üzerine davalı idarenin işçilerin ücret ve diğer hakları kendileri tarafından karşılanmak üzere işe alınmalarını talep ettiğini, ancak işçilerin çalıştırılmasına rağmen davalı tarafın işçilerin ücret ve diğer haklarını ödemediğini, bu nedenle ikinci kez işten çıkarılan işçilerin davacı şirkete karşı icra takibi başlattıklarını ve yapılan takipler neticesinde 2.882,64 TL ihbar tazminatını ödeme zorunda kaldıklarını ileri sürerek, 2.882,64 TL’nin ödeme tarihi olan 27.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile yapılan sözleşme hükümleri itibariyle işçi alacakları ve haklarından davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine,Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 14.12.2015 tarihli ve 2014/44233 E. 2015/36647 K. sayılı ilamıyla, davacının diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, taraflar arasındaki sözleşmelerde dava konusu işçilik haklarının tamamından davacı yüklenicinin sorumlu olacağına dair düzenleme olup olmadığına ilişkin yeterli bir inceleme yapılmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre işçi alacakları ile işçi çıkartma ve işe başlatma sorumluluğunun davacı yükleniciye bırakılmış olduğu, davalı asıl işverenin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.