Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/2363
Karar No: 2021/923
Karar Tarihi: 06.07.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2363 Esas 2021/923 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/2363 E.  ,  2021/923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... Mahkemesi



    1. Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Anadolu 7. ... Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait gemide kaptan olarak çalıştığını, 01.09.2008 başlangıç tarihli 4 ay süreli ... sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini, 9.200 USD ücret alacağı kaldığını, bu tutarın tahsili amacı ile ... 3. İcra Müdürlüğünün 2008/25728 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %40’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki ve derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının gemi adamı sayılmayacağından işçi olmadığını, görevli mahkemenin de asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davacının alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemenin Birinci Kararı:
    6. Kartal 3. ... Mahkemesinin 11.08.2010 tarihli ve 2009/552 E., 2010/646 K. sayılı kararı ile; taraflar arasındaki ihtilafın feshe bağlı bulunmayan ücret alacağına yönelik olduğu, taraflar arasında imzalanan 4 ay süreli ... sözleşmesi içeriğinden davacının aylık ücret tutarının 4,600 USD olarak belirlendiği, banka hesabına davalı işveren tarafından 26.09.2008 tarihinde 10.000 USD, 28.10.2009 tarihinde ise maaş ödemesi adı altında 3.249,40TL tutarında ödeme yapıldığı, işten ayrılma bildirgesine göre 30.10.2008 tarihi itibari ile işten çıkışının gerçekleştirildiği, “Personel ayrılış ordinosu” başlıklı belgeye göre ise 19.10.2008 tarihi itibari ile ... problemlerinden dolayı izne ayrıldığı, 27.10.2008 tarihli rapor içeriğine göre ise belirtilen tarihte geçirdiği operasyon sonucu 10 günlük istirahatlı olduğunun bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:
    7. Kartal 3. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    8. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.02.2013 tarihli ve 2010/45004 E., 2013/5954 K. sayılı kararı ile; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra “…2…Somut olayda, davacı bakiye süre ücret alacağını talep ettiğinden yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, araştırma yapılarak işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip, etmediği ya da ... arayıp aramadığı yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırılarak, gerekli indirimler yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    3-Davacının gemi kaptanı olarak, 01.09.2008 başlangıç tarihli 4 ay süreli ... sözleşmesi ile çalıştığı, sözleşme süresi bitmeden 04.11.2008 tarihinde ... akdini davalı tarafından feshedildiği, davacıya 10.000 $ avans verildiği, 2008 Eylül ayı maaşından 800 $ kesildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davacıya 28.10.2009 tarihinde banka hesabından maaş ödemesi adı altında 3,249,40 TL tutarında ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu ödeme mahsup edilmeden karar verilmesi isabetsizdir.
    4- Dava konusu alacak bakiye süre ücretine ilişkin olduğundan bilinebilir olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle icra inkar tazminatını talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi de ayrı bir bozma nedenidir…” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
    Mahkemenin İkinci Kararı:
    9. Bozma sonrası dosyanın tevzi edildiği ... Anadolu 7. ... Mahkemesinin 25.03.2014 tarihli ve 2013/320 E., 2014/243 K. sayılı kararı ile; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma kararı doğrultusunda Karaköy yolcu salonuna, ... İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkereler yazıldığı, 03.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda bozma kararında belirtilen mahsubun yapıldığı, davacı tarafın davalıdan talep edebileceği miktarın 10.508,28TL olduğu gerekçesiyle ... 3. İcra Müdürlüğünün 2008/25728 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 10.508,28TL üzerinden yürütülmesine ve % 40 icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:
    10. ... Anadolu 7. ... Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
    11. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.07.2014 tarihli ve 2014/20031 E., 2014/23808 K. sayılı kararı ile; “1-Davacı temyizi yönünden;
    5521 Sayılı Yasanın 8.maddesine göre, ... Mahkemesi kararlarının tefhim ve tebliğinden itibaren 8 gün içinde temyiz edilmesi yasal zorunluluk olup, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 366. Md yollamasıyla 348 ve 349. Maddelerine göre, temyiz dilkeçesi kendisine tebliğ edilen diğer tarafın iki hafta içinde katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmaktadır.
    Somut olayda; davacı tarafından, 28/04/2014 tarihinde gerekçeli kararı usulüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı iki haftalık süre geçtikten sonra 26/05/2014 harç tarihli dilekçeyle katılma yoluyla temyize başvurulduğu anlaşıldığından, temyiz talebinin süresinden sonra yapılması nedeniyle reddine.
    2-Davalı temyizi yönünden;
    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Borçlar Kanununun 325 inci maddesine (6098 Sayılı TBK 408) göre işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir
    Yerel mahkeme kararı Dairemizin 19.02.2013 tarih ve 2010/45004 Esas, 2013/5954 Karar sayılı bozma ilamında işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da ... arayıp aramadığının tespit edilmesi ve bakiye süre ücretinden gerekli indirimler yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi hususu vurgulanmış olup, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karşın, yapılan yargılama sonunda bozma gereğini karşılamayan yertersiz bilirkişi raporuna dayanılarak bakiye süre ücreti talebinden indirim yapılmaksızın yeniden hüküm kurulmuştur.
    Mahkemece dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    12. ... Anadolu 7. ... Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli ve 2014/551 E., 2014/643 K. sayılı kararı ile; davacının gemi kaptanı olduğu, gelir elde etmesi için gemide çalışması ve çalışabilmesi için de yurt dışına çıkması gerektiği, yurt dışına çıkıp çıkmadığının tespiti için Karaköy yolcu salonuna yazılan müzekkere cevabına göre Özel Dairenin 19.02.2013 tarihli bozma kararında belirtilen 04.11.2008 tarihinden 24.01.2009 tarihine kadar yurt dışına çıkmadığının açık olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 01.01.2009 tarihinde sona erdiği, davacının sözleşmenin bitiminden sonra yurt dışına çıktığı, yine yapılan zabıta araştırmasına göre de belirtilen tarihlerde gelir elde ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    13. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    14. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, Özel Dairenin davacı işçinin taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da ... arayıp aramadığının tespit edilmesi ve bakiye süre ücretinden gerekli indirimler yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararına uyulduktan sonra mahkemece yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunun ve yapılan araştırmanın bozma kararının gereğini yerine getirmeye yeter nitelikte olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    15. 854 sayılı Deniz ... Kanunu’nun (Deniz ... Kanunu) “Belirli süre veya sefer için akit” başlıklı 7. maddesinde;
    “Hizmet akti belirli bir süre veya sefer için yahut süresiz olarak yapılabilir.
    I - Belirli bir süre için yapılmış hizmet akti bu sürenin bitiminde sona erer. Hizmet akti gemi seyir halinde iken sona ererse akit, geminin ilk limana varmasına ve güvenlik altına alınmasına kadar devam eder.
    II -Belirli sefer için yapılmış hizmet akti, akitte yazılı seferin sonunda geminin vardığı limanda yükünü boşaltmasıyla sona erer.”
    şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    16. Deniz ... Kanununa tabi ... sözleşmesinin önelsiz feshi yahut infisahı ise 854 sayılı Kanun’un 14. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre;
    “Süresi belirli olan veya olmıyan yahut da sefer üzerine yapılan hizmet akti:
    I - İşveren veya işveren vekili tarafından:
    a) Gemiadamının herhangi bir limanda geminin hareketinden önce gemiye dönerek hizmete girmemesi veya gemiye hiç dönmemesi,
    b) Gemiadamının gemide hizmet görmesinin tutukluluk, hapis veya gemide çalışmaktan menolunması gibi sebeplerle imkansız bir hal alması,
    c) Gemiadamının işveren veya işveren vekiline karşı, kanuna, hizmet akitlerine sair ... ve çalışma şartlarına aykırı hareket etmesi,
    ç) Gemiadamının işveren veya işveren vekiline karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi,
    II - Gemiadamı tarafından:
    a) Ücretin kanun hükümleri veya hizmet akti gereğince ödenmemesi,
    b) İşveren veya işveren vekilinin gemiadamına karşı, kanuna, hizmet akitlerine veya sair ... şartlarına aykırı hareket etmesi,
    c) İşveren veya işveren vekilinin gemiadamına karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi,
    III - İşveren, işveren vekili veya gemiadamı tarafından:
    a) Geminin herhangi bir sebeple 30 günden fazla bir süre seferden kaldırılması,
    b) Gemiadamının herhangi bir sebeple sürekli olarak gemide çalışmasına engel bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi,
    Hallerinde feshedilebilir.
    IV - Geminin kayba uğraması, terk edilmesi veya harp ganimeti ilan edilmesi veyahut Türk Bayrağından ayrılması hallerinde ise hizmet akti kendiliğinden bozulur”.
    17. Bununla birlikte Deniz ... Kanununda belirli süreli ... sözleşmesinin süresinden önce işverence haksız feshedilmesi durumuna ilişkin özel bir düzenleme yer almamaktadır.
    18. ... hukukumuzda 854 sayılı Deniz ... Kanunu ile 4857 sayılı ... Kanunu arasında özel kanun-genel kanun ilişkisinin bulunmadığı, bu kanunların tümü için sadece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun genel kanun niteliğinde olduğu ifade edilmelidir (Çelik, N./Caniklioğlu, N./Canbolat, T: ... Hukuku Dersleri, ... 2019, s.20).
    19. Bu itibarla belirli süreli ... sözleşmesinin süresinden önce işverence haksız feshedilmesi durumuna ilişkin düzenlemelere değinilmesi gerekmektedir.
    20. Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) “... sahibinin temerrüdü” başlıklı 325. maddesinde “... sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir” şeklindeki kurala yer verilerek, işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu hükme bağlanmıştır.
    21. Aynı düzenleme 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 408. maddesinde yer almakta olup, söz konusu hükme göre de “İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez”.
    22. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 408. maddesinin gerekçesinde ise;
    “Maddeye göre, hizmet sözleşmesinde işverenin temerrüdü, alacaklının temerrüdünün özel bir hâlidir. İşverenin, işçinin işgörme ediminin ifasının engellendiği şu iki durumda da ücret ödemekle yükümlü olduğu kabul edilmiştir:
    1. İşverenin, işçisinin gereği gibi önerdiği işgörme edimini kabulde temerrüde düşmesi,
    2. İşverenin, işçinin işgörme edimini ifasını kusuruyla engellemesi. İşverenin işin görülmesini kusuruyla engellemesi, o işin yapılmasından vazgeçmesi, işçinin yerine başkasını çalıştırması gibi sebeplere dayanabilir.
    Yukarıdaki iki durumdan biri gerçekleştiği takdirde işveren, kabulden kaçındığı ya da ifasını kusuruyla engellediği ... görülmediği hâlde, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olacak ve daha sonra, aynı işin görülmesini ondan isteyemeyecektir.”
    hususları belirtilmiştir.
    23. Borçlu tarafından borca uygun olarak ifası teklif edilen bir edim, alacaklı tarafından haklı bir neden olmadan kabul edilmediği takdirde, alacaklı temerrüde düşmüş olur. Borca uygun olarak teklif olunan bir ifanın, alacaklı tarafından haklı bir neden olmaksızın kabul edilmemesi, borca aykırı bir davranıştır. Bu nedenle, alacaklının temerrüdü de borca aykırı bir davranıştır (Kılıçoğlu, A: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, ... 2020, s. 851).
    24. Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi söz konusu düzenleme ile alacaklının temerrüdünün özel bir hâli düzenlenmektedir. Buna göre belirli süreli ... sözleşmesi işverence haklı bir neden olmaksızın feshedilirse, bu husus işveren bakımından alacaklının temerrüdünü teşkil edecektir. İşverenin temerrüde düşmesinin yaptırımı da maddede belirtilmiş olup, kural olarak ... hukukunda ücret çalışma karşılığı ise de söz konusu durumda işçi çalışma karşılığı olmaksızın bakiye süre ücretini talep edebilecektir.
    25. Söz konusu hüküm ile düzenlenen ve “bakiye süre ücreti” olarak isimlendirilen bu hak, belirli süreli ... sözleşmesi ile çalışan işçinin ... sözleşmesinin sürenin bitiminden önce işveren tarafından haksız olarak sona erdirilmesi hâlinde, sözleşmedeki süreye uyulmuş olsa idi işçinin kalan sürede kazanabileceği ücreti tutarında isteyebileceği bir tazminattır.
    26. Bakiye süre ücreti yalnızca belirli süreli ... sözleşmesi ile çalışan işçi tarafından talep edilebilen bir ücret olup, yasa koyucu bu tazminat ile belirli süreli ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın, taraflarca kararlaştırılan sürenin sona ermesinden önce feshedilmesi yüzünden işçinin uğradığı olumlu (müspet) zararların giderilmesini amaçladığını ve böylece işverenin fıkrada öngörülen tazminat yaptırımıyla sorumlu tutulacağını madde gerekçesinde açıklamıştır.
    27. Bakiye süre ücreti tutarı tazminatının talep edilebilmesi için, ... sözleşmesinin haklı bir neden bulunmaksızın işverence feshedilmiş olması gerekir.
    28. Diğer taraftan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325. maddesinin ikinci fıkrasında da “Şu kadar ki, işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir ... ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyi mahsup ettirmeğe mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır.
    29. Mahsuba ilişkin bu hükmün getiriliş amacı, işçinin sözleşmenin feshi sebebiyle kaybettiği kazancın giderilmesi amaçlanırken işçinin haksız bir kazanç sağlamasının önlenmesidir. Bir başka ifade ile işçinin sözleşmenin kalan süresinde çalışmaması sebebiyle söz konusu olan zararı tazmin edilirken, işçinin bu çalışmama sebebiyle tasarruf ettiği değerlerin tazminat miktarından düşülmesiyle, işçinin çalışsaydı elde edeceğinden daha yüksek bir gelire sahip olmasının önlenmesidir (Bozkurt Gümrükçüoğlu, Y: Türk ... Hukukunda Belirli Süreli ... Sözleşmesi, ... 2012, s.350-351).
    30. Somut olayda belirli süreli ... sözleşmesi ile çalışan davacı tarafından, süresinden önce ... sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla bakiye süre ücret alacağı talep edilmiş, davalı ise davacının kendisine verilen izinden daha uzun bir süre işe gelmediğini, bu nedenle şirketi zarara uğrattığını, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
    31. Taraflar arasında imzalanan belirli süreli ... sözleşmesi 01.09.2008 ilâ 01.01.2009 tarihleri arasında geçerli ise de, sözleşme süresinden önce davalı işveren tarafından feshedilmiştir.
    32. Dosya içeriğinde mevcut davacıya ait sigortalı hizmet döküm cetvelinden, belirli süreli ... sözleşmesinin geçerli olduğu dönemde davacının başka bir işveren yanında çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    33. Diğer taraftan, Paşabahçe Polis Merkezi Amirliğine sunulan ve zabıta araştırması sonucunda düzenlenen 08.11.2013 tarihli rapora göre de, davacının sadece kaptanlık yaptığı, başka bir ... yapmadığı, 2008 tarihinden itibaren sadece 2009 yılının Ocak ayı ile Mart ayında çalıştığı ve bir sonraki kışa kadar çalışmadığı hususları tespit edilmiştir.
    34. ... Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün 06.01.2014 tarihli yazısı ile de davacının 2008 yılında yurt dışı giriş-çıkış kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
    35. Belirtmek gerekir ki, davalı tarafından da, belirli süreli ... sözleşmesinin geçerli olduğu dönemde davacının başka bir işten gelir elde ettiği yahut gelir elde etmekten kasten feragat ettiği hususunda herhangi bir delil de ibraz edilememiştir.
    36. Açıklanan bu maddi ve hukukî olgulara göre, belirli süreli ... sözleşmesinin geçerli olduğu dönemde davacının başka bir işten gelir elde ettiği yahut gelir elde etmekten kasten feragat ettiği hususunun kanıtlanamadığı ve mahkemece bu konuda yapılan araştırmanın yeterli olduğu sonucuna varılmıştır.
    37. Öte yandan, Özel Daire bozma kararında mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu ve dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, somut olayda bozma sebebi yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı 266. maddesinin 1. fıkrasında ön görüldüğü üzere “çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren” bir durum bulunmadığından ve yine aynı madde uyarınca genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağından bu yöndeki tespit ve eksik inceleme gerekçesi de yerinde görülmemiştir.
    38. O hâlde açıklanan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup direnme kararı yerindedir.
    39. Ne var ki, bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacak miktarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Direnme uygun bulunduğundan davalı vekilinin hüküm altına alınan miktar ile diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.07.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


    ...

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi