3. Hukuk Dairesi 2016/3613 E. , 2017/13379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; kendisine ait.....adresinde aleyhinde düzenlenen 05.05.2014 tarih ve 14017 numaralı kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden 18.071,50 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, sözde ihbar üzerine jandarma tarafından kablo bulunduğunu, bunun üzerine ... yetkilileri tarafından tutanak düzenlendiğini; söz konusu kablonun bitişik yerde bulunan ...Belediyesi düğün salonu.... geldiğini, ancak kendisinin burayı 2011 yılında ...Belediyesinden kiraladığını, daha önce 26.08.2014 tarihinde farklı yerde bulunan işyerinin elektrik saatinin aboneliğinin 2011 yılında şimdiki iş yerine taşıdığını, üç yıldır bu işyerini kullandığını, bugüne kadar da aylık 2.000 TL"ye yakın elektrik faturası ödediğini, 05.05.2014 tarihli ve 14017 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağının içeriğini kabul etmediğini, binayı tüm tesisat işlemleri tamamlandıktan sonra belediyeden kiraladığını, iddia edilen tüm kablo ve prizlerin kendisinden önce ...Belediyesi tarafından yaptırılan şahıslar tarafından döşendiğini; bu nedenlerle, 18.071,50 TL tahakkuk ettirilen bedel ile borçlu olmağının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; dava dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki şartları taşımadığını, öncelikle dava dilekçesinin reddini talep ettiklerini, 6100 sayılı HMK’nun 119. maddesinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları belirtmesi ve hangi delillerle ispatlayacağını açıkça yazması gerekirken ve yine HMK’nun 121.maddesine göre dayanağı belgeleri dava dilekçesi ile birlikte sunup dava dilekçesi ile birlikte tebliğ ettirmesi gerekirken bu işlemlerin yapılmadığını, davacının .... Kafeterya isimli işyerini işlettiğini, zaten dava dilekçesinde bu hususun kabul edildiğini, davacının işletmiş olduğu bu işyeri hakkında ... görevlileri tarafından 56490 abone noda kayıtlı
sayaç hakkında 05.05.2014 tarih ve 14017 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlediklerini, bu tutanağın resmi belge niteliğinde olup hukuken geçerli bir belge olduğunu, bu tutanağa göre şirketin ilgili yönetmelik ve ... 622 sayılı kurul kararı uyarınca belirlenen usul ve esaslara göre tahakkuk çıkarttığını, buna göre 1.851,90 TL kaçak tahakkuku, 16.219,60 TL ek tahakkuk hesaplaması yapıldığını, yapılan hesaplamada hukuka ve yasaya aykırı herhangi bir durum olmadığını, davacının iddialarının haksız olduğunu, bu nedenlerle haksız açılan davanın reddine, zamanaşımı, husumet ve görev yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davacı ..."ün davalı ...ye 05.05.2014 tarihli 14017 sayılı kaçak tespit tutanağına istinaden gerçekleştirilen kaçak elektrik tahakkuku 18.071,50 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının, davalıya kaçak elektrik kullanması nedeniyle 16.219,60 TL kaçak ek tüketimden dolayı borçlu olmadığına dair tespit gereğince, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.