Esas No: 2021/4397
Karar No: 2022/16135
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/4397 Esas 2022/16135 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın sahte fatura düzenleme suçundan mahkum olduğu ancak olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle cezasının düşmesi gerektiği, defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan ise beraat ettiği belirtilmiştir. Ancak katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi sonucunda, 7394 sayılı Kanun'un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesi uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddelerine ayrıntılı değinilmemiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
...
...
...
A-Sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabul ile 31.12.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B-Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
1-Sanığın, 11.12.2013 tarih ve AGB-A-996/46-22 sayılı yazı ile 2008 takvim yılına ait defter ve belgelerinin istenmesine ve bu hususun kendisine 12.12.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, süresi içerisinde belirtilen takvim yılına ait belgelerini ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın alınan savunmasında, belgelerin muhasebecide olduğunu ve kendisine ulaşılamaması nedeniyle talep edilen belgeleri ibraz edemediğini beyan etmiş ise de; defter ve belgeleri saklama ve istendiğinde ibraz etme yükümlülüğünün mükellefe ait olduğu, sanık savunmasının yasanın öngördüğü anlamda kastı kaldıran mücbir sebep oluşturmadığının anlaşılması karşısında; yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluştuğu dikkate alınarak, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine beraatine hükmolunması, yasaya aykırı,
2-Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.