11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8386 Karar No: 2020/4416 Karar Tarihi: 14.09.2020
Sahte belge düzenleme - Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8386 Esas 2020/4416 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan mahkum oldu, ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Sanık ayrıca, defter ve belge gizleme suçundan da suçlu bulundu. Mahkeme, sanığın şirketin %10 ortağı ve müdürü olduğunu kabul etmesi üzerine, delilleri değerlendirerek hüküm verdi ve TCK'nin 53. maddesi uyarınca ceza verildi. Hüküm, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi uyarınca temyize tabi olmadığından, itiraza yol açık olduğu belirtildi. Kanunlar: 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/8386 E. , 2020/4416 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte belge düzenleme, Defter ve belge gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçu yönünden bir karar verilmemişse de aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. I- Sanık hakkında defter ve belge gizleme suçu yönünden verilen kararın incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğundan; sanık müdafinin temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, II- Sanık hakkında "2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan açılan kamu davasında; Sanığın savunmalarında şirketin %10 ortağı ve müdürü olduğunu kabul etmesi karşısında; 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip, vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 14.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.