"" - ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türü yerine ""Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi"" - ""Dava tarihi 28/04/2015"" yerine "" - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2226 Esas 2021/969 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/261 Esas - 2011/338 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının yağma suçundan 17/10/2009 - 11/05/2011 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 06/10/2011 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu dikkate alınarak, davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 142/1. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü geçtikten sonra 28/04/2015 tarihinde açılmış olması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, tutukluluk süresinin davacının diğer bir hükümlülüğünden mahsup edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş, gerekçeli karar başlığında, ""Dava"" yerine ""Suç"", ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türü yerine ""Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi"", ""Dava tarihi: 28/04/2015"" yerine ""Suç tarihi/saati: 01/01/2015"" yazılması ile ""Suç yeri: Gaziantep"" ve ""Davacı: K.H."" ibarelerine yer verilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlıkları olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin de davacıdan alınmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin içeriğinin tamamının hükümden çıkarılması ve yerine ""Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... Hazinesine verilmesine"" cümlesinin yazılması, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinin içeriğinin tamamının hükümden çıkarılması ve yerine ""Yapılan yargılama giderlerinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydına"" cümlesinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.