12. Ceza Dairesi 2019/2220 E. , 2021/968 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.835,99 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davalı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas - 2015/359 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, yapılan yargılama sonunda davacının Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın almak, taşımak, bulundurmak suçlarından beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 19/11/2015 tarihinde kesinleştiği,
Davacının 156.795,47 TL maddi, 1.838.000 TL manevi tazminat ve tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasına ilişkin olarak 30.800 TL vekalet ücretinin tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.835,99 TL maddi, 500.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, hükmolunan tazminat miktarlarının eksik olduğuna ilişkin tüm, davalı vekilinin, davanın süresinde açılmadığına, tutuklamanın mevzuata uygun olduğuna, karar tarihinden itibaren faize hükmolunabileceğine, davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti miktarının fazla olduğuna, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ödenen tayın bedelinin 5271 sayılı CMK"nın 141. ve devamı maddeleri gereğince hesaplanması gereken maddi zarar kapsamında hüküm altına alınamayacağının dikkate alınmaması,
2- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.