Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1883
Karar No: 2010/4322

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1883 Esas 2010/4322 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2010/1883 E.  ,  2010/4322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili davalılar ..., ... ve ...’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borçlarına yetecek haczi kabil mallarının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendilerine ait taşınmazları diğer davalılar ..., ..., ... ve ...’a sattıklarını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece borcun ödenmiş olması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.
    Bu tür davalarda amaç alacaklı davacı tarafından alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra borçlu tarafından yapılan tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması ve borcun tasarruftan önce doğmuş olmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. İİK.nun 281/son maddesi hükmüne göre ise “davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava reddolunur. Bu halde hakim duruma göre her birini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder”. Somut olayda mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Alacaklı davacı tarafından takibe konu edilen borç tasarruf tarihinden önce 24.08.2006 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesi ile doğmuştur. Yine davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte delillerini bildirdiği halde bu deliller toplanıp davada kimin hangi oranda haklı olduğu saptanmadan davacı taraf yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum edilmiştir. Bu durumda mahkemece yukarda açıklandığı şekilde taraf delillerinin toplanması, kanun maddelerinde düzenlenen iptal şartlarının oluşup oluşmadığı hususunun değerlendirilmesi, davanın açılmasına davalı tarafın neden olup olmadığının irdelenmesi ondan sonra İİK.nun 281/son maddesi göz önünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 6.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi