Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını tamamlamış olması nedeniyle 16.02.2012 tarihli celsenin açık yapılması gerekirken kapalı yapılması suretiyle CMK"nın 182. maddesine aykırı davranılmış ise de, bu husus telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanık hakkında açılan asıl ve birleşen dosyaların incelenmesinde,kamu davalarına konu suçun işlendiği tarihler arasındaki zaman aralığı ve iddianame tarihleri açısından hukuki kesintinin gerçekleşmemesi karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 43. maddesi uyarınca uygulama yapılması yerine ayrı ayrı hüküm kurulması, 2- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezaları seçenek yaptırımlara çevrilmeyerek, TCK"nın 50/3. maddesine aykırı davranılması, 3- Suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi suç tarihi itibari ile kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde; "suça sürüklenen çocuğun geçmiş hali ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememize olumlu kanaat gelmiş olması sebebiyle hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı" belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında hapis cezalarının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmek suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması, 4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 02.10.2011 ve 25.10.2011 yerine 25.10.2011 olarak yazılması, Bozmayı gerektirmiş ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.