Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1438 Esas 2015/6860 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2002
NUMARASI : 2002/292-2002/401

Taraflar arasındaki davada Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Dava, vasinin ücret istemine ilişkindir.
Sulh Hukuk Mahkemesince, vasinin vasilik dönemi süresince herhangi bir ücret talebinde bulunmadığı, kısıtlının ölümünden sonra kısıtlının mirasçıları aleyhine dava açtığı, vesayetin sona ermesi nedeniyle vesayet makamının yetkisi kalmadığı, vasilik ücreti konusunda bir değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle talebin reddine, kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde TMK"nın 488. maddesi uyarınca denetim makamı olan Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebileceğine karar verilmiştir.
Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, verilen kararın temyize tâbi olduğu gerekçesiyle dosyanın Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Türk Medenî Kanununun 396. maddesinde, vesayet organları vesayet daireleri ile vasi ve kayyım olarak belirlenmiş; 397. maddesinde de kamu vesayetinin, vesayet makamı ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütüleceği, vesayet makamının sulh hukuk mahkemesi, denetim makamının ise asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanun koyucu kamu vesayetinde; vesayet organı olan vasiler ile vesayet daireleri ve vesayet dairesi olan sulh ve asliye mahkemesi arasında 461. maddede bir hiyerarşi kurmuştur. Vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi, vasinin eylem ve işlemlerine karşı; denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesi ise sulh hukuk mahkemesinin kararlarına karşı şikayet ve itiraz mercidir. Aynı Kanunun 488. maddesine göre, ilgililer vesayet makamının vesayetin idaresiyle alakalı olarak aldığı kararlara karşı tebliğ gününden başlayarak on gün içinde itiraz edebilir, denetim makamı da gerektiğinde duruşma yaparak bu itirazı kesin karara bağlar. Bu itibarla vesayet makamının vesayetin yönetimiyle ilgili aldığı kararlar kazai nitelikte temyizi kabil kararlardan olmadığından, davacı vasinin talebi hakkında denetim makamınca bir karar verilmesi gerekir.
Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesince karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 03.07.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.